“Türkiye’nin en büyük 500 Şirketini” ortaya koyan Capital 500 listesini yakından inceleyenlerin dikkatinden kaçmamıştır. Son yıllarda bazı şirketler, sıralamada basamakları adeta üçer beşer çıkarak diğerlerinden ayrılmış durumda. Bu şirketlerin sayıları fazla olmasa da elde ettikleri başarı epey şaşırtıcı. 2002–2006 döneminde yüzde 300 ila 1.000 arasında değişen oranlarda büyüme artışı kaydetmiş durumdalar. Bu 5 yıllık sürede yıllık ortalama büyümeleri ise yüzde 50 ila 100 arasında değişim gösteriyor.
Peki, bu şirketler, böylesine farklı bir büyümenin altına imza atmayı nasıl başardı?
Aslında “sıçrama yapanlar” liginde yer alan her şirketin bu soruya farklı bir yanıtı var. Kimi farklı pazarlama aktiviteleriyle kimi organik büyüyerek, kimi ise satın alma yoluyla inanılmaz büyüme rakamlarına ulaşmayı başarmış durumda. Her birinin ortak özelliği ise günün fırsatlarını iyi koklayarak rakipleri arasından sıyrılmış olmaları.
Sıçrama yapan şirketlerin çoğunun son 5 yılda adını farklı iş modeli, marka çalışması ya da farklı dönüşüm projeleriyle duyurmuş olması ise aslında tesadüf değil. Çünkü bu şirketlerin her biri, son yıllarda verimli ve hızlı büyümeye odaklanmış durumda. Bu nedenle de farklı çalışmalarıyla göz dolduran şirketler arasında yer alıyorlar.
Yeni Mağazacılık Anlayışı
Goldaş, sıçrama yapanlar listesinde en fazla dikkat çeken şirketlerden biri. 2002–2006 arasında yüzde 1.079 ciro artışı gerçekleştiren şirketin, bu süre içinde yıllık ortalama büyümesi ise yüzde 85 oldu. Bu 5 yılda Goldaş’ın organizasyon yapısını uluslararası şirket yapısına dönüştürme çalışması ise dikkat çekici bir hamleydi. 45 ülkeye ihracat gerçekleştiren Goldaş, iş süreçlerini de ihracat yaptığı ülkelere göre yeniden yapılandırdı. En önemlisi üretimin yanı sıra madencilik ve perakendecilik gibi sektörün farklı iş kollarında da varlık göstermesiyle dikkat çekti. Goldaş Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Yalınkaya, tüm dünyada perakendeciliğin hızlı bir büyüme trendine girdiğini rakiplerinden önce fark etmeyi başardı.
Ekibiyle birlikte bu trendi izlemek adına çalışmalarına hız veren Yalınkaya, kendi mağazalar zincirini kurmak için kolları sıvadı. Üstelik altının sadece kuyumcularda satıldığı bir dönemde, farklı bir mağaza konseptini hayata geçirerek sektörde öncü bir rol üstlenmeyi de başardı. Yalınkaya, yaptıkları araştırmalar sonucunda, altın dışındaki takı ve aksesuar pazarında da ciddi bir potansiyel olduğunu gördüklerini söylüyor ve "2005’in sonlarında, sektördeki uzmanlığımızı kullanarak bu pazardan da pay alabilmek amacıyla, Assortie markalı yeni bir mağaza konsepti daha oluşturduk" diye konuşuyor.
Ayrıca, kıymetli maden ticaretindeki faaliyetleri de Goldaş’ın büyümesinde büyük bir öneme sahip. İstanbul Altın Borsası’nda yapılan altın ithalatının yüzde 60’ı, gümüşün ise yüzde 85’i Goldaş tarafından gerçekleştiriliyor.
Yapılanma Efes’e Yaradı
Sıçrama yapanlar liginde 5 yılda yüzde 750, yıllık ortalama yüzde 71 büyüme gerçekleştiren Anadolu Efes ise hızlı büyüyenler liginde ikinci sırada yer alıyor. Bu başarısını ise yeni ürün lansmanlarına ve şirket içindeki yeniden yapılanmasına borçlu. Aynı zamanda bira dendiğinde akla ilk gelen markalardan Efes Pilsen’in yaratıcısı olmasıyla da pazarda önemli bir avantaja sahip. Şirket, 1969’dan bu yana pazarda önemli bir paya sahip olan markasını, yeni pazarlama teknikleriyle sürekli ayakta tutmayı başardı. Pek çok ilke imza atan şirket; ilk light bira, kutu bira, dönüşümsüz şişe, 5 litre fıçı gibi farklı ürün ve ambalaj seçeneklerini müşterileriyle buluşturmasıyla dikkat çekti. Türkiye çapına yayılan 217 bayi ve 30 distribütörüyle de Türkiye’nin en yaygın dağıtım ağına sahip durumda. Bira pazarında yüzde 82’lik pazar payıyla da açık ara lider konumda. Portföyüne sürekli yeni ürünler ekleyen şirket, bir başka faaliyet alanı olan meşrubatta da son 5 yılda atağa kalktı.
Anadolu Efes CEO’su Hurşit Zorlu, hem Türkiye hem yurtdışı operasyonlarında hızlı büyümeye devam ettiklerini söylüyor ve ekliyor: "2005 yılı Ekim ayında başladığımız ve 2006’da tamamlanan yeniden yapılanma sonucunda, meşrubat operasyonlarını tek bir sistem altında topladık. Mevcut durumda 9 ülkede 573 milyon ünite kasa kapasiteyle faaliyet gösteren bir sistem oluşturduk.
Bu yapıyla meşrubat operasyonları, Anadolu Efes’in konsolide mali tablolarına; öz sermayeden pay alma yöntemi yerine, oransal konsolidasyon yöntemi ile dâhil olmaya başladı. Mevcut yeniden yapılanma sonucunda ise şirketin meşrubat operasyonlarının 2006 yılında gerçekleştirdiği net satış gelirleri, bir önceki yıla göre yüzde 41 arttı ve 1 milyar 667 milyon YTL’ ye ulaştı."
Pazar Payı Artışının Sırrı
Toyota, özellikle binek otomobil pazarında pazar payını hızlı artıran şirketlerden biri. Otomobil pazarı sıralamasında, 2005 yılında 7’inci sırada, 2006 yılında 5’inci sırada yer alan şirket, 2007’nin ilk 7 ayı sonunda 3’üncü sıraya yükseldi. Yeni nesil modelleriyle ise C segmentinde 1’inci sırada yer almayı başardı. ToyotaSa, özellikle 2004 yılından itibaren satış rekorları kırarak, 2000 yılına göre 2006 ocak-eylül dönemlerinde pazar payını en çok artıran marka oldu. 2002 yılına göre ise 2006 yılında cirosunu yüzde 607 artırarak sıçrama yapan şirketler liginde üst sıralarda yer aldı.
ToyotaSa Genel Müdürü İbrahim Orhon, binek otomobil pazarında yaşanan yoğun rekabetin markaların pazar paylarını artırmasını güçleştirdiğini söylüyor. Buna rağmen ToyotaSa, 2007 yılının ilk 5 ayında binek otomobilde pazardaki payını yüzde 8,1’e çıkarmayı başardı. Sektörde geçtiğimiz yıl 5’inci olan marka, bu pazar payıyla 4’üncü sıraya yerleşti. Yeni Corolla ile C segmentinde lider hale gelen şirket, 2000 yılına göre 2007 yılında pazar payını en fazla artıran markalar arasında yer aldı. Orhon, bu gelişmeleri "Tüm bunlara paralel olarak Toyota’nın pazar içindeki konumu ve önemi güçlendi. En önemlisi ToyotaSa müşterilerini en çok memnun eden marka hedefine emin adımlarla ilerliyor" diye değerlendiriyor.
Orhon, dünyanın en ileri teknolojilerini üreten Toyota’nın pazarlama yatırımlarından daha çok üstün kalitesi, dayanıklılığı, müşteri memnuniyeti ve sadakati ile bu başarıyı yakaladığını vurguluyor. Dünyadaki çalışmalarına paralel olarak Türkiye’de de müşteri bağlılığı, CRM ve pazarlama aktiviteleriyle bu başarıyı pekiştirmeyi hedeflediklerini söylüyor.
Yeni Kapasite Büyüme Getirdi
2002 yılına göre 2006 yılında cirosunu yüzde 620,5 artıran Nursan Çelik de "sıçrama yapanlar" listesinde üst sıralarda yer alıyor. Nursan Çelik Genel Müdürü Sabri Keleş, son 5 yılda yaklaşık 6 misli büyümelerinin arkasında yatan etkenleri şöyle anlatıyor: "Büyümemizin ana sebebi, kapasite artırımı ve ihracata yönelik çalışmalarımızdır.
Biz, inşaat sektöründe oluşacak büyümeyi önceden görerek, kapasitemizi artırdık. İnşaat demiri üreten bir şirket olarak, hammaddemiz olan kütük demirini daha önce yurtdışından tedarik ediyorduk. İki yıl önce ise Nursan Metalürji tesisini kurduk. Bu sayede de daha fazla mal satmaya başladık." Bu hamleleriyle hızlı büyüyenler listesinde yer alan Nursan, 5 yıl önce 200 bin ton inşaat demiri satarken, 2006 yılında satışını 1 milyon tona çıkardı. Bu yılki hedefleri ise 1 milyon 300 bin ton.
Kapasite artışı sayesinde cirosunu katlamayı başaran bir başka örnek de sıçrama yapanlar liginde 7’inci sırada yer alan, Er-Bakır Elektrolitik Bakır Mamulleri. Şirket, özellikle son 5 yılda katma değeri yüksek ürünlerine yönelik kapasitesini 55 bin tondan, 110 bin tona çıkardı. Bunun yanında modern teknolojiye yaptığı yatırımla da büyümesini hızlandırmayı başardı. Er-Bakır Ticaret Müdürü ve Şirket Ortağı Sedat Erikoğlu, ihracata yönelik olarak Amerika’da yüzde 100 Er-Bakır sermayesi olan bir satış pazarlama şirketi kurmalarının da başarılarında etkili olduğunu söylüyor.
Erikoğlu, kurumsallaşma yönünde de büyük adımlar attıklarını belirtiyor ve yönetim sistemlerinde yaptıkları değişikliklerle ilgili şu yorumlarda bulunuyor: "Süreçlerle yönetime başladık. Daha önceden müdür lükler vardı. Şimdi bünyemizde süreç sahipleri var, yani her bir süreç birbirine bağlı olarak çalışıyor. Bir süreçte aksama olduğu zaman diğer süreçler bu süreci uyarıyor."
İlklerle Rakipleri Geçti
BT sektörünün Türkiye’deki en köklü şirketlerinden biri olarak görülen Penta Bilgisayar ise sıçrama yapanlar liginde 5 yılda yüzde 465 ve yıllık ortalama yüzde 54’lük büyümesiyle 8’inci sırada yer alıyor. Penta Bilgisayar Şirket Ortağı Mürsel Özçelik, şirketin bu performansını bilişim sektöründe birçok ilkin uygulayıcısı olmalarına bağlıyor. "Örneğin tüm fiyat ve ürün listelerinin faks veya basılı kataloglarda olduğu 1998 yılında sektörün ilk B2B uygulaması olan ’bayinet"i biz hayata geçirdik" diye konuşuyor. Rakiplerinin de 2001 yılından sonra hem genel giderlerini düşürmek, hem stok taşıma riskinden kurtulmak için kendilerinin B2B sistemini kullanmaya başladıklarına dikkat çekiyor. Ona göre sektördeki kâğıt, faks ve telefon kullanımının neredeyse sıfırlanma noktasına gelmesinde Penta Bilgisayar’ın öncülük rolü büyük.
Aslında Penta, asıl atağını sektöre getirdiği başka bir ilkle gerçekleştirdi. Kredi kartı ile web üzerinden taksitlendirme imkânını kullanan ilk şirket Penta oldu. Özçelik, bu sisteme geçiş süreçlerini ve faydalarını şöyle anlatıyor: "Normal olarak iş ortaklarımız iş yerlerindeki POS cihazları ile taksitlendirme işlemlerini yapabiliyorlardı. Ama binlerce iş yerinin 4–5 farklı kredi kartı ile bu işlemi yapabilmesi, yatırım maliyetini artırıyordu. Özellikle küçük ölçekteki iş ortaklarımızın bu altyapıyı kurabilmeleri çok zor ve zahmetli bir süreçti.
Diğer bir husus da taksitlendirme işlemleri için bankaların uyguladığı yüksek vade farklarıydı. Biz, Penta bayilerini bir çatı altında toplayarak, daha uygun maliyetli taksitlendirme ve bunu sanal POS yani internet üzerinden kullanmalarını sağlayan sistemi hayata geçirdik. 2004’te başladığımız bu sistem sayesinde, 2006 yılı Bankalararası Kart Merkezi verileri ile bizim rakamları oranladığımızda, Türkiye sanal POS işlemlerinin hacim olarak yüzde 7’sinin bizim sistemimiz üzerinden gerçekleştiğini görüyoruz."
Kaynak: Capital Dergisi
www.capital.com.tr
kobifinans
Sıçrayarak Büyüyenlerin Sırrı Nedir?
23 Haziran 2008 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder