Su Deposunu Rulo Yaptı, Çantalara Sığdırdı

23 Haziran 2008 Pazartesi

İşadamı Kamil Çambol küresel ısınma gündeme oturunca katlanabilen su deposu üretmeye başladı. Çantada taşınan ve büyük rağbet gören depolar 300 tona kadar çıkıyor. 5 tonluk su deposu evinizin penceresinden girer mi? Ya da 10 tonluk su deposu sırt çantanıza sığar mı? Bu sorular, ‘4 fil bir Vosvos’a nasıl biner? esprisini hatırlatsa da cevap, ‘İki öne, iki arkaya’ gibi absürd değil, basit: Evet, sığar...
Dünyanın susuzluğu konuştuğu bu günlerde işadamı Kamil Çambol, su depolarıyla dünya hâkimiyeti planları yapıyor! Çambol’un tekstil takviyeli PVC vinil su depolarının en büyük özelliği katlanıp taşınıyor olması. Aslında bu tip depolar dünyada 20 yıldır kullanılıyor. Ancak polyester ve polietilen, yani ‘normal’ su depolarının mutlak hâkimiyetinin sürdüğü Türkiye piyasasında kimsenin aklına üretimi pek gelmemiş. Ancak piyasadaki normal su depolarında da Çambol’un parmağı bulunuyor. Kendisi şöyle anlatıyor: “Ben bu su deposu işinin duayeni sayılırım. 1968’de Türkiye’deki ilk fiberglas su deposunu ben yaptım. O zamanlar fiberglas yalnız Anadol arabaların karoserinde kullanılır, ‘Dikkat edin, keçi yemesin’ diye de espri yapılırdı. 1970’de beyaz polietilen depoları da ilk ben getirdim. Çünkü plastik konusu adeta hobimdir. Tüm bu işleri aile şirketimiz Hisar bünyesinde yapıyordum. Ancak 30 sene sanayicilik beni yordu. 1992’de şirketten ayrılıp kendi şirketim Histaş’ı kurdum ve bahçe mobilyası satmaya başladım.”
Hoverkraftla Aynı Kumaştan!1992’den itibaren Garden Life markasıyla bahçe mobilyası ithal edip satan Çambol’u, tekrar su depolarına yönelten ise 1999’daki acı Gölcük depremi olmuş. Çambol, “Askeriyenin sosyal tesislerine bahçe mobilyaları satmıştık. Deprem olunca çok etkilendim ve atladım, gittim. En büyük sorunun su dağıtımı olduğunu gördüm. Tankerlerin önünde insanlar kuyruk olmuştu. Bugün Kızılhaç depolarında on binlerce katlanabilir depo vardır. Ama bizim afetle ilgili kurumlarımızda bulunmaz. Bu olay aklıma ilk orada geldi. Ekotank’ı yaptığım hammaddeyi de o aralar keşfettim. İçi tekstil olduğu için yırtılması çok zor olan bu vinil, ordu hoverkraftlarında da kullanılıyor. Her önüne gelen yapamıyor. Üretimi Avrupa ve ABD’de” diyor.
Küresel ısınma ile birlikte su da dünya gündemine oturunca Çambol yeniden üretime dönme kararı vermiş. İspanyol bir firmadan da know - how satın almış. Bu ay başında şirketi Histaş bünyesinde Ekotank markası altında ‘kullanma suyu deposu’ üretimine başlamış. Çambol şunları anlatıyor: “Artık uzun bir süre dünyanın gündemi su. Suyun depolanması da büyük önem kazanıyor. Bildiğimiz polyester ve polietilen depolarda günışığıyla temas ettiklerinden bakteri ve yosun ürer. Çok sık temizlenmeleri lazım. Ekotank, günışığı geçirmiyor. Nakliye masrafı da normal deponun 70’te biri. Çok yer kapladığı için eskiden yapı marketlerde depo satılmazdı. Ancak şimdi yoğun talep gösteriyorlar. Ölçü verip, üçgen, daire, kare her tür özel depo imalatını yaptırabiliyorsunuz. 300 tona kadar depo üretiyoruz. Bunlar içme suyu değil, kullanma suyu deposu. Vanası, tapası, tamir kiti ve çantasını da beraberinde veriyoruz. 300 litrelik depo 99, 300 tonluk depo 27.000 YTL.”
Ekotank bünyesinde 15 kişi çalışıyor. İstanbul Dudullu’da üretimin başladığı 1 Nisan’dan beri 700 civarı depo satılmış. Firmanın yılda 2 tonluk 13.500 depo yapma kapasitesi bulunuyor. İlk yılki hedef ise 5 milyon YTL ciro. Ancak Kamil Çambol’un daha büyük hedefleri var: “Ekotank’ı dünya markası yapmak istiyorum. Hammadde girdisi bu işin yüzde 30’u, işçilik ise yüzde 70’i. O yüzden dünya rekabetinde avantajım var. Irak, İran, Libya ve Azerbaycan bayiliklerini şimdiden verdik. Taklitlerimiz çıkacaktır. Ama bu işi yapmaktan ziyade pazarlamak ve strateji önemli. Ekotank’ın tek handikapı dolu yüksekliği 1 metre 20 santimi aşamıyor. Büyüklük arttıkça daha fazla yere ihtiyaç duyuluyor. Sanayi tesisleri için yukarı doğru yükselen ve lego gibi birleştirilen modüler depolar yapacağız. 300 tonun üzeri böyle daha ekonomik oluyor.” Çambol, Ekotank’ın gündelik kullanımın yanı sıra tarım sektörü, askeriye ve yardım kurumlarının işine yarayacağını söylüyor.
Kaynak: Milliyet Gazetesi
http://www.milliyet.com.tr/

0 yorum: