Yeşil’ şirketler, çalışanlarını ne kadar bilinçlendiriyor?

14 Nisan 2008 Pazartesi

Birçok firma yıllardır çevreci söylemlerde bulunur durur. Sanırsınız özünde herkes ‘yeşil’. Bütün vizyon-misyon listelerinin baş tacı ‘çevreye duyarlılık’. Sanki listede olmazsa gönül koyacakmış gibi. Eko-yaşam dergisi ‘Plenty’nin kurucusu Mark Spellun’un da dediği gibi, çoğu firma, bir ‘Yeşilyıkama’ (greenwashing- beyin yıkamadan devşirilme) içinde.Hak etmedikleri bir ‘yeşil’ yıldızı almak için çabalayıp duruyorlar. Ama ‘çevrecilik’ anlayışının yükselişe geçtiği günden beri, gerçek anlamda meseleye duyarlılık gösterenler ve çözüm arayışı içine girenler hep çok az sayıda oldu. Çevreci ‘imiş’ gibi yapanlara da kesilen bir fatura yoktu işin doğrusu. Fakat gelin görün ki, yaşadığımız dünya felaketlere açık bir yer.

Gün oldu, ‘küresel ısınma’ adında bir gerçek ortaya çıktı. Olası sonuçlarını anlamamız uzun sürdü. Katrina kasırgası gibi doğal iklim afetleri, ‘An Inconvenient Truth’ gibi Oscar’lı belgeseller ve Amerikan başkanı George W. Bush’un petrole alternatif yakıtlar için zorlu takibini izlememiz gerekti. Ama sonunda ‘küresel ısınma’ ve buna karşı oluşan örgütlenme, geleneksel anlamda yapılan ve yapıldığı iddia edilen ‘çevreciliği’ de etkiledi. Artık dünyada iklim değişikliğine karşı ciddi bir ilgi ve doğal olarak da ciddi bir endişe oluşmuş durumda. Ve mesele artık sadece vizyon/misyon listelerinde ‘çevreyi korumak’ yazmakla önlenecekmiş gibi durmuyor. Daha az enerji kullanmak, daha az atık üretmek, karbon emisyonunu azaltmak gezegenimize önem verdiğini göstermenin yollarından sadece birkaçı.
İşte bu nedenlerle, McDonald’s 15 yıl önce paket malzemelerini azaltarak başladığı çevreciliğine, yakın geçmişte, yürüttüğü yeşil çalışmaları hakkında teknolojik yollarla bilgilendirme çalışmalarını ekledi; firma web sitesinde çevre hakkında bloglar kurdu ve podcast kullanıyor. Starbucks, “Gelecek gençlerindir” diyerek, onlara ulaşabilmenin en ideal yolu olan sanal ortamda ‘yeşil’ temalı bir online oyun dizayn etti. Hilton otelleri, otelini daha yeşil yapan yöneticiye daha fazla performans primi veriyor

ŞİRKETLER NE KADAR ÇABALIYOR?
Türkiye, Amerika’yla birlikte Kyoto Protokolü’nü imzalamayan ülkelerden. ABD’nin yıllık karbon emisyonu 5.5 milyar ton. ABD, böylece tüm dünyadaki emisyonun yaklaşık yüzde 24’ünü tek başına gerçekleştirmeyi başarıyor. Türkiye ise sera gazları salımlarını en hızlı arttıran ülke gibi gözüküyor. Ülkemiz daha küresel ısınma için sorumluyu arama aşamasına gelmedi, ama Amerika’da dava görüleli çok oldu. MindClick Grup tarafından yapılan son araştırmaya göre, Amerikan halkının yüzde 60’ından fazlası, küresel ısınmadan ‘hükümet’i ve ‘büyük firmalar’ı sorumlu tutuyor. Bush, petrole bağımlılığı azaltmak istese de, Kyoto Protokolü kapsamında gerekli olan mecburi gaz emisyonu kesintilerine, ekonomiye zarar vereceği için karşı çıkıyor. Halk da buna tepki gösteriyor. Her ne kadar küresel ısınma, yeni başkan adaylarının kampanyalarının önemli bir maddesi olmayı başarmış olsa da, artık hizmet dönemi tamamlanmak üzere olan Bush hükümeti halen olumlu algılanacak bir girişimi başlatmış değil.


Diğer taraftan, hükümete yeğ tutulsalar da, firmalar da meseleyi tam anlamıyla ele almakta zayıf kalıyor. Kendileri ‘yeşil yeşil’ baka dursun, yaptıkları pek de yeşil durmuyor. Kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Climate Counts, geçtiğimiz aylarda önemli büyük firmaları ‘küresel ısınmaya karşı gösterdikleri çaba’ya göre grupladı. Bunu yaparken, karbon emisyonlarını ölçümlemeleri, iklime olumsuz katkılarını azaltmak için çabaları, küresel ısınmayla ilgili kanunlara verdikleri destek gibi, 22 ayrı kriter gözetmişler. Yapılan hesaplama sonucu, sekiz ayrı sektörden 56 firmaya, 0 ila 100 arasında bir puan veren firma, Canon firmasını 77 puanla birinci sıraya oturtmuş. Takiben Nike (73 puan), Unilever (71 puan) ve IBM (70 puan) geliyor.


Ancak acı olan, 70 puanın üzerinde bir puanı sadece bu dört firmanın alabilmiş olması. Arkalarından gelen firmaların skorları ciddi bir şekilde düşüyor. Medya sektörünün lideri NBC’nin sahibi General Electric 61 puan alırken, News Corp. 57 puan alarak ikinci sıraya oturabilmiş. Procter & Gamble 53, SAB Miller (bira) 48 puan alabilmiş. Yoğun aktiviteler yürüten Starbucks 46, Yahoo ise 36 puanda kalmış. Belki niyet iyi ama sonuç yok. Dünya devlerinin bile daha alacağı çok yol var gibi.

BİREYSEL SAVAŞ
Kurumların küresel ısınmayla savaşa katkıda izleyebilecekleri bir diğer önemli yol da, personellerinin meseleye karşı farkındalıklarını artırmaları ve bireysel bazda yapabilecekleri konusunda bilinçlendirmeleri.
Gelişmiş ülkelerdeki firmalar bu konuda, düzenledikleri özel eğitim programlarıyla, epey yol almış gözüküyor. Peki ya Türkiye’deki kurumlar? İşte bunu anlayabilmek için bu hafta İnsankaynaklari.com’la anketimizi bu konuya ayırdık. Ancak sonuçlara geçmeden önce ufak bir ek bilgi. Biliyorsunuz, ülkemizde ‘bilişsel öğrenim’ açısından en etkin kanal, ne okul, ne aile, ne kitaplar, acı ama gerçek ‘medya’, ağırlıklı olarak da ‘görsel medya’. MTM firması da, sanıyorum bu gerçekten hareketlenerek, şubat ayında ulusal ve yerel olmak üzere 1600 adet gazete, dergi, TV kanalı ve internet haber sitesinde yayımlanan ‘küresel ısınma’ haberlerini tek tek inceleyerek rapor haline getirmiş.
Rapora göre konu, ocak ayında aynı mecralarda 1.739 kez haber olurken, şubat ayında bir önceki aya oranla yaklaşık üç kat artış göstermiş. İşte bu güzel, demek ki medyamız üstüne düşeni yapmaya kararlı. Peki şirketler bu konuda üzerine düşeni yapıyor mu? Görünen o ki daha değil.
Anketimize cevap veren çalışanların sadece yüzde 7’si, kurum olarak ‘küresel ısınma’ konusunda eğitim aldıklarını söylemiş. Yüzde 67, firmasında bu konuya yönelik bir bilgilendirme almadığını söylemiş, ancak bu kişilerin yarıdan fazlası, kendi bildikleriyle (muhtemelen medya üzerinden) bir şekilde meseleye duyarlı davranmaya çalıştıklarını da ifade etmiş.
Firmalara, özellikle de kurumlar nüfusunun yüzde 99’unu oluşturan KOBİ’lere, reklam spotu tadında bir not: Kurumunuz, belki atmosfere zararlı gazlar salmıyor olabilir ama bilinçsiz bireyleri topluma salmak da önemli bir tehlike. Gelin ‘sözde’ değil, ‘özde’ yeşil olun, geleceğimizi kurtarmada sizin de payınız olsun.

OFİSİNİZDE KÜRESEL ISINMAYA KARŞI EĞİTİM ÇALIŞMASI YAPILDI MI?
Evet, bu konuda bir eğitim aldık, yapılması gerekenleri uyguluyoruz.
Yüzde 5,90
Evet, bu konuda bir eğitim aldık ancak uygulamaya geçilmedi.
Yüzde 1,34
Bir eğitim olmadı, ama bildiğimiz kadarıyla özenli davranmaya çalışıyoruz.
Yüzde 36,40
Hayır, hiç bilgilendirilmedik.
Yüzde 36,52
Küresel ısınma mı, o ne?
Yüzde 25,84
insankaynaklari.com

0 yorum: