Baba iflas etti onlar Yalova’ya gitti, çiçekte 14 milyon YTL buldu

15 Nisan 2008 Salı

Samsunlu Ensar Güney, babasının iflas ve vefatından sonra 11 yaşında ailesiyle yerleştiği Yalova’da önce büyük çiçek üreticilerinin ve tüccarlarının yanında çalıştı, bu sırada tanıştığı Belçikalı çiçekçilerin "Bizim çiçekleri sen sat" teklifi üzerine 1992’de kendi şirketini kurdu. Ensar Güney’in iki şirketinin toplam cirosu geçen yıl 14 milyon YTL’yi aştı.
SAMSUN’da 1970’lerde otel sahibi olan Güney Ailesi, babanın iflası ve bu iflas üzerine gelen kalp kriziyle vefatı üzerine 1979’da Yalova’ya göç etti. 6 kardeşiyle 11 yaşındayken Yalova’ya yerleşen Ensar Güney, Yalova’da dönemin büyük çiçek üreticilerinin ve tüccarlarının yanında çalışarak işi öğrendi. Son çalıştığı işyerinde de Belçikalı çiçekçilerin "Bizim çiçekleri sen sat" teklifi üzerine kendi şirketini kurdu. 1968 doğumlu Ensar Güney’in biri üretim Güney Çiçekçilik ve Pazarlama Ltd.) biri de dış ticaret yapan (Güney Dış Ticaret Ltd.) iki şirketinin toplam cirosu geçen yıl 14 milyon YTL’yi aştı.
70 KİŞİ ÇALIŞIYOR: 70 kişilik doğrudan istihdamı olan Ensar Güney, şöyle başlıyor girişimcilik öyküsünü anlatmaya: "1979’da Yalova’ya geldik. Beni meslek lisesine gönderdiler ve orada tesviye bölümünü bitirdim. Sonra da çiçekçilerin demir aksamlarının bakımı için çiçekçilerde çalışmaya başladım. 1992’ye kadar dönemin en büyük çiçek üretici ve tüccarlarının yanında çalıştım. Sonra da çiçek ithalatı yaptığımız Belçikalılar bana ’sen şirket kur biz çiçek verelim’ dediler ve kendi işimi kurdum."
TESADÜFEN ÇİÇEKÇİYİM: Çiçekçiliğe girişini tesadüf olarak niteleyen Ensar Güney, şöyle devam ediyor: "Çünkü seralarda benim yapacağım iş çiçeklerle ilgilenmek değildi. Ancak zaman geçince çiçekçiliği çok sevdim ve demirleri zımparalamak yerine çiçek üretimiyle ve pazarlamasıyla ilgilenmeye başladım. Dönemin en büyük çiçekçilerinden birinde çalışıyordum ve kısa süre sonra pazarlama bölümüne geçmeyi başardım. Sonra da şirketin yönetiminde söz sahibi oldum. Çünkü pazarlamada çok yetenekli olduğum için müşteri nazarında çok öne çıktım. O şirketin sahibi bir İtalyandı ve 3 yıl kadar şirketi büyük ölçüde ben yönettim. Bu arada yurt dışına gittim, geldim. Satış, ithalat, muhasebe gibi temel tüm konularda yetiştim. Ancak patronum kendince haklı olarak ’eğitimli yönetici’ istedi ve bir süre sonra beni geri plana çekti. Ben de bu aşamada ’yönetimde olmayacaksam yokum’ dedim. 1992’de ayrıldım."
AYRILINCA BELÇİKALILAR KAPTI: Çalıştığı şirkette ithalat yaparken tanıştığı Belçikalıların, şirketten ayrıldığını öğrenince kendisine bir teklif getirdiklerini anlatan Ensar Güney, "Belçika’dan mal veren firma, ’Sana ürün gönderelim sat’ diye teklif getirdi. Ben de teklifi kaçırmamak için kendi birikimlerimi değerlendirdim ve borç da bularak Güney Çiçekçilik’i kurdum" diyor. Belçikalı firmanın desteği ile dönemin en büyük çiçekçileriyle rekabeti kazandığını anlatan Güney şöyle konuşuyor: "3 yıl Belçika’dan ithalat yaptım. 1995’te teşvik vardı. Devlet yüzde 25 teşvik veriyordu. Ondan yararlanarak üretime de başladım. Ardından Hollanda’dan da ithalata başladım. İşler hem ticaret hem üretim ayağında hızla büyüdü."
Bizi Koçtaş terbiye etti
İÇ ve dış mekan için çiçek, bitki ve ağaç ithalatı, üretimi yaparken daha kurumsal ticareti de büyük alıcılar sayesinde öğrendiğini söyleyen Ensar Güney, bu konuda Koçtaş’a çok şey borçlu olduğunu söylüyor. Ensar Güney, öyle devam ediyor : "6 yıldır kurumsal müşterilere büyük miktarda ürün verebiliyorum. Ancak benim ilk büyük kurumsal müşterim Koçtaş olmuştur. Bu büyük firma benim şirketime kurumsallaşmayı, daha disiplinli ticareti öğretti. Bizi adeta zorladılar iyi de yapmışlar çünkü terbile etmiş oldular."
Sadi ÖZDEMİR
hürriyet

0 yorum: