Almanların İşsizliğe Çözümü: "Kendi İşini Kur"

5 Mart 2008 Çarşamba

Türkiye, 2001 krizinin ekono­mide açtığı yaralan son yıllar­da büyük ölçüde sarmasıyla dünya gündeminde bir başarı öyküsü olarak anılıyor. Ancak ekonomide son 4-5 yıldır yüksek büyü­me rakamları ile yakalanan başarı, ne yazık ki işsiz sayısını düşürmeye yeterli olmayacak.
İşsizlik sorunu yaşayan Türkiye, el­bette bu konuda yalnız değil. İşsizlik, Çin ve Hindistan gibi Uzak Doğu Asya ülkelerinin son yıllardaki en hızlı büyü­yen ekonomileri ile ABD dahil durgun­luk yaşayan birçok gelişmiş ülkenin de sorunu. Örneğin ikinci dünya savaşı sonrasında gerçekleştirdiği sanayi ham­lesi ile kalkınmada model olmuş, Avru­pa’nın en büyük ekonomisi Almanya da, yeni istihdam yaratma konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyor. Almanya’nın 2006 yılı işsizlik oranı (yüzde 9), yüzde 10’lar civarında seyreden Türkiye’nin işsizlik oranına oldukça yakın. Ancak bu oran, Almanya’nın başını Türki­ye’ninkinden daha fazla ağrıtıyor.
İşsizliğin Ağır Faturası
Türkiye’nin bu alandaki mücadele­sinde daha çok işsizliğin bir sosyal patla­maya neden olmasını engellemek yatar­ken, Almanya sosyal devlet olmanın fa­turasını hafifletmeyi amaçlıyor.
Çünkü Almanya’daki niteliksiz işçi­ler düşük bir ücret için çalışmak yerine, işsizlik maaşı ile geçinmeyi tercih edi­yorlar. Bu da Almanya’da zaten yüksek olan sosyal güvenlik faturalarını daha da kabartıyor. İşte bu nedenlerle Al­man hükümeti, yeni iş yaratılması ve sosyal güvenlik harcamalarının çalışan­lara getirdiği yüklerin azaltılması konu­sunda büyük bir çaba harcıyor. Alman hükümetinin bu konudaki mevcut proje ve politikalarının şekillen­mesinde öncülük eden Federal Alman­ya İstihdam, İş Pazarı ve Politikası Araştırma Kurumu Başkanı Prof. Dr. Günt­her Schmid, önceki hafta Alman Tek­nik İşbirliği Kurumu’nun istihdama yönelik düzenlediği uluslararası kongreye katılmak üzere İstanbul’a geldi.
Türkiye Çözebilir Mi?
İşsizliğin tüm dünyanın ortak soru­nu olduğunu ifade eden Prof. Schmid, Almanya’nın işsizlikle mücadele yön­temlerini, Almanya’daki Türk gençleri­nin durumunu ve Türkiye’nin neler ya­pabileceğini Ekonomist’e anlattı. Tür­kiye’nin nitelikli işgücü sıkıntısı yaşayan AB ülkeleri için önemli bir insan kaynağı potansiyeli taşıdığı­nı söyleyen Schmid, "Almanya’da ima­lat sanayinde sıkıntı yok ancak yüksek kalite gerektiren hizmetler sektöründe işgücü sıkıntısı var. Bunu en iyi Türkiye çözebilir" diyor.
Türkiye’nin AB ülkelerinde yeni is­tihdam yaratılması konusunda da bir çare olarak görülebileceğini de söyle­yen Schmid, şöyle devam ediyor: "Bence politikacıların aksine Türki­ye’nin AB üyeliği kesinlikle desteklenmeli. Çünkü Türkiye’nin genç ve cesur girişimcileri AB ülkeleri için işsizlikle müca­delede de yeni bir çıkış kapısı olabilir. Bu insanlar, AB ülkelerine gidip iş kurup ba­şarılı oldukça, işlerini büyütmek için o ül­kelerde yeni istihdam imkanı da yarata­caklar. Bizim aradığımız da bu."
25 Milyar Euro Harcandı
Uyguladıkları çeşitli projelerle Al­manya’da işsizlikle mücadelede büyük başarı elde ettiklerini kaydeden Schmid, son iki yılda işsiz sayısını 4.8 milyondan, 3.4 milyona düşürdüklerini belirtiyor. Almanya’nın son iki yılda iş­sizlikle mücadele için 25 milyar Euro harcadığını anlatan Schmid, "Eğitime ve altyapıya yapılan yatırımları artırdık. Ailelerin ticarete atılmalarını teşvik et­tik" diyor. Schmid’in ailelerin ticarete atılmalarını nasıl teşvik ettikleri konusun da anlattıkları ise oldukça ilginç. İki yıldır uygulanan programdan 600 bine yakın kişinin yararlandığını ifade eden Schmid, "Başarı oranı ise program sür­düğü için kesin olmasa da şimdilik yüz­de 50’ye yakın" diyor.
Kendi İşini Kur?
Öte yandan Almanya, işsizlikle müca­delede edindiği deneyimlere dayanarak, işsiz kişiye iş bulmak yerine kendi işini kurması ve hatta bununla başka insanla­ra iş kapısı olması mantığı ile girişimcili­ği destekleyen bir program geliştirmiş bulunuyor. Buna göre kendi işini kur­ması konusunda cesaretlendirilen işsize, her ay maliyetlerini karşılaması için işsizlik ücreti kadar ödeme yapılıyor.
Kısacası, işsizlik ücreti, başlangıç sermayesine dönüştürülerek yine aynı kişiye ödeniyor. Ayrıca girişimcinin 350 Euro olan aylık sosyal sigortalar pirimi de istihdam oluşturma kurumu tarafın­dan ödeniyor. Girişimcilik konusunda çeşitli eğitim programlarına da ücretsiz katılan işsiz, kendi işini kurduktan son­ra eğer ihtiyaç duyarsa yine kurumun sağladığı o alanda başarılı olmuş bir gi­rişimciden yardım alabiliyor. Böylece Almanya deyim yerindeyse bir taşla iki kuş birden vuruyor. Çünkü bu formülle, işsiz kişi hem kendi işini ku­rarak bu sorunu aşmış oluyor, hem de iş­lerini büyütmesi durumunda, yanına ye­ni işçiler alarak, hükümet için ciddi bir sorun olan istihdama da destek veriyor.
Kaynak: Ekonomist Dergisi

0 yorum: