Zengin ülkelerde ekonomik büyümenin yavaşlaması, tüm dünyayı etkiler

17 Ocak 2008 Perşembe

BM Kalkınma Programı (UNDP) Başkanı Kemal Derviş, zengin ülkelerin ekonomik büyümelerinde görülen yavaşlamanın tüm dünyayı etkileyeceğini söyledi. Kemal Derviş, BM'de, 2008 yılında kalkınma programı ile ve BM'nin kalkınma önceliklerini anlatan bir basın toplantısı düzenledi.
Derviş, dünyadaki genel ekonomik görünümle ilgili bilgi vererek, zengin ülkelerin ekonomik büyümesinin yavaşladığını, başta ABD, Japonya ve AB üyesi ülkeler olmak üzere ekonomik büyüme oranlarının bu yavaşlamayı gösterdiğini anlattı.
Dünyada ilk kez böyle bir gelişmenin yaşandığını anlatan Derviş, dünya ekonomik büyüme performansının artık daha çok Çin gibi gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyümeleriyle ölçüldüğünü, dünya ekonomik büyümesinin yarısının gelişmekte olan ülkelerden geldiğini vurguladı.
Derviş, bu kapsamda, gelişmekte olan ülkelerin ekonomik canlılığın dünya ekonomisi açısından bir şans olduğunu belirterek, bu ülkelerin dünya ekonomik karar verme mekanizmalarında daha fazla sese sahip olmaları gerektiğini vurguladı.
Derviş, zengin ülkelerde görülen bu ekonomik yavaşlamanın henüz durgunluk düzeyine ulaşmadığını, ancak böyle olması durumunda bunun dünya kalkınmasına olumsuz etkide bulunacağı, zengin ülkelerdeki bu ekonomik durgunluğun tüm dünyayı ve insanları etkileyeceğini dile getirdi.
Bu kapsamda kendisinin de Türkiye'de ekonomiden sorumlu bakanlık yaptığı dönemde mali sektörün denetiminin hem ne denli zor, hem de ne derece önemli olduğunu bizzat yaşadığını, bu mali denetim sıkıntısının yalnızca gelişmekte olan ülkelerde değil, zengin ülkelerde de görüldüğünü ifade eden Derviş, "Şimdi zengin ülkelerde ortaya çıkan bu sorun, Afrika'daki çiftçiler, Hindistan'daki işçilerde ya da Latin Amerika'daki memurlar üzerinde etkili olacak" diye konuştu.
"Gelişmekte olan ülkelerde demokratik süreç güçleniyor"
Derviş, UNDP'nin dünyada birlikte çalıştığı ülkelerde "iyi yönetim ve demokratik kurumların kurulması" konularında ülkelere yardım ettiğini hatırlatarak, 20 yıl önceyle karşılaştırıldığında gelişmekte olan pek çok ülkede demokratik sürecin güçlendiğinin görüldüğünü söyledi.
Seçimlerin demokrasinin vazgeçilmez bir parçası olduğunu da belirten Derviş, "Ancak seçimler yeterli değil, seçimler, 'kazanan her şeye sahip olur' düşüncesine yol açmamalı" dedi.
Derviş, bu kapsamda yargı gibi önemli kurumların sürekliliğiyle ülkede bulunan ekonomik kurumların, örneğin merkez bankalarının ve merkez bankası başkanlarının özerkliğinin son derece önemli olduğunu vurguladı.
Kaynak : Dünya Gazetesi

0 yorum: