Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Yunanistan’ın Türkiye’nin dış ticareti için önemli bir avantaj olduğunu belirterek, ’Türk-Yunan ekonomik ilişkilerinin asıl vizyonu ise tek bir ekonomik bölge oluşturulması’ dedi.
Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, 1999 yılında her iki ülkede yaşanan deprem felaketinden bu yana farklı bir mecraya giren Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde süregelen karşılıklı ziyaretlerin başka bir uzantısını 3-5 Aralık tarihleri arasında Atina ve Gümülcine’ye gerçekleştirdi. Babacan, 4 Aralık’ta Atina’da gerçekleştirilen "Türk Yunan İş Forumu Toplantısı"nı Yunanistan ziyareti süresince kendisine eşlik eden Türk işadamlarıyla Yunan işadamlarını bir araya getirmesi ve her iki ülkenin ticari ilişkilerinin geliştirilmesi anlamında oldukça faydalı bir adım olarak değerlendirdi. Karşılıklı olarak hızla gelişen iş ilişkilerinin Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Yunanistan Sanayiciler Federasyonu arasında Türk-Yunan İş Konseyi’nin kurulmasıyla yeni bir evreye gireceğini ve bu vesileyle ivme kazanacağını ifade eden Ali Babacan "Türkiye ile Yunanistan arasındaki toplam ticaret hacmi geçen yıl itibariyle 2 milyar euroyu aşmıştır. Bu yıl kasım ayı itibariyle bu rakamlar geçen yılın da üzerindedir" diyerek, karşılıklı ekonomik ilişkilerin oldukça olumlu seyrettiği mesajını verdi. Babacan, Türk-Yunan ekonomik ilişkilerinin asıl vizyonunun "tek bir ekonomik bölge oluşturulması" olduğunu belirterek iki ülkenin, çeşitli sorunların yaşandığı bölgede güvenlik ve istikrar açısından önemli rol oynadığını kaydetti.
1999 yılından bu yana Yunanistan-Türkiye ilişkilerinde girilen yeni sürecin meyvelerinin toplandığı ziyaretin arka planında ekonomik açıdan söz konusu yakınlaşmanın en büyük ve somut göstergesi olan ihracatta kaydedilen takdire şayan yükseliş yer alıyor. 2000 yılında 437 milyar doları gösteren ihracat ibresi, 2006 yılında 1 trilyon 601 milyar, 2007 yılında ise 2000 yılına göre 5 katlık bir artış kaydederek yaklaşık olarak 2 trilyon doları buldu.
Bakoyanni’den Yatırım Çağrısı
Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni de Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediklerini yineleyerek AB müktesebatına tam uyum sağlayan bir Türkiye’nin AB’ye gireceğine inandıklarını bildirdi. Ayrıca, Bakoyanni "Ekonomik ilişkiler olumlu yönde ilerlese de istenen düzeyde değil" diyerek iki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler olumlu yönde ilerledikçe ikili ilişkilerde yeni ufukların açılacağına dikkat çekti. Yunanistan Dışişleri Bakanı, Yunan firmalarının Türkiye’de çeşitli yatırımlar yaptığını ancak bu açıdan iki ülke arasında bir dengesizliğin söz konusu olduğunu belirterek, Türk işadamlarına Yunanistan’da yatırım yapma çağrısında bulundu.
Coğrafi Yakınlık Tercih Sebebi
Petrokimya, plastik ve tarım ürünleri haricinde dış fiyatlarla rekabet edemeyen Yunan sanayisi sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Özellikle Uzakdoğu’dan gelen ucuz mallara karşı maliyet dezavantajı nedeniyle rekabet güçlüğü içinde olan firmaların büyük bir çoğunluğu üretimi durdurarak ithalata yöneliyor. Ayrıca, bu noktada dikkat çekici başka bir unsur da Yunan alıcının çok ciddi bir fiyat avantajı olmaması halinde coğrafi yakınlık nedeniyle Türkiye’yi tercih etmesi. Buna karşılık Türkiye yine de, Yunanistan’ın dış ticaret ortakları sıralamasında ilk 15’te yer alıyor. Buna karşılık Türkiye’nin yine de 2007 yılının ilk 8 ayında Türkiye-Yunanistan ithalat sıralamasında 12. sıraya yükseldi, ihracatta ise 8. sırada yer aldı.
AB ile tarım ürünleri haricinde tam entegrasyon sağlamış olan Yunanistan, Türkiye için çok ciddi bir potansiyel taşıyor. Türk işadamları her türlü sanayi ürününü gümrüksüz ve kotasız satabilme şansına sahip. Gerek ithalat kapasitesi, gerekse günden güne dışa bağımlılığın artması dolayısıyla Yunanistan pazarı pek çok fırsat sunuyor. Türkiye’nin ihracatı artan bir seyir izliyor fakat Yunanistan’ın toplam ithalat kapasitesiyle kıyaslandığında oldukça yetersiz. Yunan tüketicisi, Türkiye menşeli ürünlerin kalitesi ve standardı konusunda herhangi bir önyargıya sahip değil. Bu da ürünlerin kalitesinin yüksek olması ve iyi bir fiyat teklifi ile satışa sunulması halinde Yunan pazarında diğer ürünlerle rahatlıkla rekabet edebileceği anlamına geliyor.
Yunanistan’da Türk Yatırımları Arttı
İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilere bakılacak olursa, Yunanistan’daki mevcut uygulamaların halen, Avrupa Birliği’ne üye olmayan ülkelerden gelen yatırımcılara oturma ve çalışma izni verilmemesi nedeniyle Yunanistan’da ciddi anlamda yatırım yapan bir Türk firmasının bulunmadığı görülüyor. Buna karşılık 1999 yılında 34 civarında olan Türkiye’de yatırım yapan Yunan firması sayısı, pek çoğu Rumlar olmak üzere, Dış Ticaret Müsteşarlığı’ndan alınan verilere göre 135’e yükseldi. 2006 yılına kadar Yunanistan’da yer alan Türk yatırımları Güllüoğlu ve Tike’den oluşurken; 2005 yılı Kasım ayı itibariyle Atina’da açılan Koton, İpekyol, Machka, İnci Ayakkabı ve Gizia isimli konfeksiyon ve ayakkabı firmalarının faaliyete başladığı dikkat çekiyor.
Karamanlis’in Ziyaretinin Etkisi Ekonomiye Yansır
Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın ziyareti konusunda yorum yapan Türk-Yunan İş Konseyi Başkanı Selim Egeli neredeyse 50 yıldır düşmanlık içerisinde olan iki halkın kademeli olarak yakınlaştığını ve iki ülke arasında farklı bir sürece girildiğini söyledi. Egeli, Türkiye’nin gerek Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Dışişleri Bakanlığı yaptığı dönemde gerçekleşen gerekse şu anda Dışişleri Bakanlığı görevini sürdüren Ali Babacan’ın gerçekleştirdiği ziyaretlerin ve en önemlisi 48 yıl sonra ilk kez bir Yunan başbakanının Türkiye’yi resmi olarak ziyaret edecek olmasının geri dönüşlerinin ekonomide görüleceğini belirtti. Türkiye ve Yunanistan arasındaki siyasi istikrarın devamı açısından bu ziyaretin önemine değinen Egeli, Yunanistan ve Türkiye’nin ekonomik alanda işbirliklerinin gelişmesindeki en önemli hususun karşılıklı güven ortamının artması olduğunu belirtti. Egeli, Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis’in ziyaretinin iki ülke ticari ilişkilerinde kar topu etkisi yaratacağını kaydetti.
Ticaret 3 Milyar Dolar’ın Üzerinde
Türk ve Yunan işadamlarının katkıları ile iki ülke arasında ekonomik sahada başlayan işbirliği ve ortaklıkların iki ülke arasında var olan husumetin yerini almaya başladığına dikkat çeken Egeli, "İşadamlarının sağlamış oldukları bu platform siyasi yöneticilerin işini kolaylaştırdı. Başlangıçta 200 ya da 300 milyon dolar olan ticaret hacmimiz şimdi 3 milyar doların üzerinde seyrediyor. Yunanistan Ulusal Bankası’nın (National Bank of Greece) Finans Bank’ı satın almasıyla Yunanistan’ın yatırım konusunda attığı büyük adım aldığımız haberlere göre daha farklı bankalara yapılan ve yapılacak olan yatırımlarla artarak devam edecek" dedi.
Kaynak: Referans Gazetesi
Yunanistan, Dış Ticarette Türkiye İçin Fırsat Kapısı
11 Ocak 2008 Cuma
Gönderen pazarlamadaöncü zaman: 1/11/2008
Etiketler: Dış ticaret
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder