Neden Turquality?

14 Ocak 2008 Pazartesi

Uzmanların da dediği gibi, bir ülke sahibi olduğu markaları kadar zengin­dir... Peki, Türkiye ne durumda dersiniz? Ne yazık ki, küçük küçük kımıldanmalar olsa bile hala markalaşmada son sıralar­da yer alıyoruz. Tekstil ve hazır giyimde dünyanın yedinci büyük tedarikçisiyiz. Ama İspanya’nın Zara’sı, İtalya’nın Be­netton’u gibi bir marka çıkarabilmiş de­ğiliz.
İşte DTM’yi (Dış Ticaret Müsteşarlı­ğı) iki yıl önce harekete geçiren tablo da bu. Hazırgiyimden başlayıp, bugün bir­çok sektöre yayılan Turquality projesin­den söz ediyoruz. Dış Ticaretten Sorum­lu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, pro­jeyi ilk açıkladığında "10 yılda 10 dünya markası çıkarmak" hedefi koymuştu. 2004-2006 arasında 15 marka ve 3 di­zaynırla yola çıkan Turquality projesi­nin desteğiyle bugüne kadar yurtdışın­da 103 mağaza açıldı. 20 franchise, 18 showroom, 9 ofis, 6 depo olmak üzere toplam 156 birim faaliyete geçti. İlgili firmalara 2003-2007 yılları arasında 46 milyon Dolar destek verildi...
Halen 39 firmaya ait 42 marka Tur­quality, 24 firmaya ait 24 marka ise marka desteğinden yararlanıyor. Projeye dahilolmak için DTM’ye başvuran 36 firmanın 42 markası için inceleme süreci devam ediyor. Bunlardan DTM ta­rafından başvurusu uygun bulunan 23 firmanın 26 firması ön inceleme çalışması için yönetim danışmanlığı firması Deloitte’a yönlendirilmiş.
Kilidi Açmanın YollarıTurquality ve marka desteği kapsamına girmenin ilk adımını elbette başvuru oluşturuyor. Ancak başvuru yapabilmek için de bazı kriterlere sahip olmak gerekiyor. Diyelim ki Turquality kapsamına girmek istiyorsunuz ve hedef pazarları­nız var. Örneğin, birkaç Avrupa ülkelerinde mağaza/showroom açmak veya oradaki mağazalara mal vermek için depolar kurmak istiyorsunuz. Hızlı tüketim ürününüz var ve bu tür ürünle­ri satan satış noktalarında yer almak istiyorsunuz. İşte bütün bu yolculuğun da Turquality kapsamına alınıp, desteklenmesini istiyorsunuz...
Birinci kural, markanızın Türkiye’de ve bu pazarlardan en az birinde tescil ettirilmiş olması. Ancak bu koşulu sağla­dıktan sonra gidip DTM’ye başvuru yapabiliyorsunuz. Ardından, Turqua­lity’nin iş ortaklarından, uluslararası ba­ğımsız yönetim ve denetim şirketi Delo­itte tarafından bir incelemeye tabi tutuluyorsunuz. Deloitte, ilgili firma ve markanın finansal performansından tekno­lojik altyapısına, tedarik zinciri yöneti­minden insan kaynaklarına, marka yö­netimi ve ürün tasarımına kadar hemen her iş sürecini bir anlamda check-up’tan geçiriyor. Böylece firmanın/markanın zayıf ve güçlü yönleri ortaya çıkarılıyor. Bu konulardaki yetkinlikleri ortaya ko­nuluyor ve bunları rakipleriyle aynı seviyeye çıkarabilme potansiyeli de dikkate alınıyor.
Bütün bu değerlendirmelerin ardın­dan rapor olumlu çıkarsa, son karar DTM’ye kalıyor. DTM, nihai inceleme­den sonra, marka/firmayı Turquality ve­ya marka desteği programlarından biri­ne kabul ediyor. İnceleme sonucu olumsuz çıkarsa, bu her şeyin sona erdi­ği anlamına gelmiyor. 6 ay içinde belirtilen kriterler tutturulup, eksiklikler giderildikten sonra programa tek­rar müracaat edebiliyorsunuz. Bu süreçte yine Turquality iş ortaklarından süreçlerinin iyileştirilmesi ve kurumsallaş­tırılması için yardım ediyor.
Kaynak: Para Dergisi

0 yorum: