Bir kahve hayatını değiştirdi

3 Ocak 2008 Perşembe



Yale mezunu çok başarılı bir reklamcıyken, işinden kovulan ve hayata sıfırdan başlayan Michael Gates Gill'in yazdığı Starbucks Hayatımı Nasıl Kurtardı?, şu sıralar Amerika'da en çok konuşulan kitaplardan biri. Kitabın yazarı Gill, 60'ından sonra yaşadığı inanılmaz öyküyü anlattı..
Bir adam düşünün, 50'li yaşlarında ve her şeye sahip. Prestijli ve yüksek gelirli bir iş, güzel bir ev, sevgi dolu bir aile... Ama 60 yaşına geldiğinde Yale'den aldığı diploması dışında her şeyini kaybediyor. 25 yıldır kreatif direktör olarak çalıştığı reklam şirketinden kovuluyor, aile hayatı darmadağın oluyor, beyninde küçük bir ur tespit ediliyor, sağlık sigortası elinden gidiyor ve parasız kalıyor... Bir sabah cebinde kalan son kuruşlarıyla bir latte içmek için Manhattan'daki Starbucks dükkânına giren Gill'e, tesadüfen tanıştığı dükkânın müdürü Starbucks'ta çalışmasını teklif ediyor. Birkaç gün sonra yeşil çalışma önlüğünü giyen Gill, bugün hâlâ Bronxville'deki bir Starbucks şubesinde çalışıyor. Ama yaşadıklarını kitap yapmış 67 yaşında bir adam olarak. How Starbucks Saved My Life (Starbucks Hayatımı Nasıl Kurtardı?) adlı kitabı kısa süre önce Türkçeye de çevrilen Michael Gates Gill ile mail yoluyla söyleştik. Amerika'da yakında sinemaya uyarlanacak öykünün başrolünde ise Tom Hanks olacak!
- Kitapta biraz bahsediyorsunuz ama merak ediyorum; gerçekten Yale mezunu biri olarak kahve siparişi alıp, kahve hazırlamak ağır gelmedi mi size? "Benim ne işim var burada?" demediniz mi hiç?
- Doğrusunu söylemek gerekirse ağır gelmedi. Crystal Thompson (şube müdürü) bana ilk iş teklif ettiğinde Starbucks'ta oturmuş kahve içiyorduk. O andan itibaren o ortama bayıldım. Alıcı gözle baktığımda çalışmak için de çok güzel bir yer olduğunu fark ettim. Dahası ben kahveye bayılırım, her zaman kahve içmeyi çok sevmişimdir. Yale mezunu olmaksa beni rahatsız etmiyordu. Sınıf arkadaşlarım gibi 'dünyayı yöneten adam' olmak için kendimi paralamaktansa, başkalarına kahve servis etmekten çok daha memnundum, hâlâ öyleyim. Sıradan bir insan olmanın, hayatımı ve işimi kalabalıklarla paylaşmanın beni çok daha mutlu ettiğini keşfettim.
- Bu işi bulmadan önce gerçekten çok çaresiz miydiniz, başka bir işe giremez miydiniz?
Gerçekten çok acilen bir işe ihtiyacım vardı. Eski işimden çıkarıldıktan sonra hayatımdaki temel gereksinimlerimi karşılamakta çok zorlanıyordum. Beynimde bir ur tespit edildi, işimle birlikte sigortamı da kaybettiğim için hastane masraflarını karşılayamazdım. Aramadığım arkadaşım kalmamıştı ama 63 yaşındaki bir reklamcıya kimse iş vermek istemiyordu. Kimsenin gözünde bir değerim olmadığını anladım. O yüzden Thompson bana, "İş ister misin?" dediğinde hemen kabul ettim.
- Amerika'da sizin gibi son dönemde işini kaybeden çok fazla insan var mı? Bu, ülkenin genel bir sorunu mu?
- Evet, Amerika'da çok sayıda işten atılma olayı yaşanıyor. Amerika'da bizler kendimizi yaptığımız işle tanımlarız ve işten çıkarılınca bir anlamda ölüsünüzdür. Ve ne kadar yaşlıysanız, yeniden bir iş bulma şansınız o kadar azalır, hatta hiç olmaz.
- O gün o Starbucks dükkânından içeriye girmeniz sizce bir şans mı?
Benim o gün Starbucks'a girmem tamamen bir tesadüf. Ama dünyanın birtakım sihirlerle dolu, çılgın bir yer olduğuna inanıyorum. Ben kendimi her anlamda ölü hissettiğim bir dönemde hiç hayal etmediğim bir işle karşılaştım ve hayatım tamamen olumlu yönde değişti, yeniden yaşama şansını elde ettim. Daha önce hiç mutlu olmadığım kadar mutlu yaşayarak üstelik!
- Yaşadıklarınızı bir kitap yapmaya nasıl karar verdiniz?
- Kızım Annie, Starbucks'ta çalışmaya başladıktan sonra bana bir günlük tutmamı önermişti. Her gece uyumadan önce birkaç satır yazıyordum. Bir yılın sonunda, bunun gerçekten herkesle paylaşılması gereken bir hikâye olduğuna karar vermiştim zaten.
- Beş çocuğunuz var, onlar ne düşünüyor? Kahve satan bir babaya sahip olmaktan memnunlar mı?
- Onlar her zaman benim yanımda oldular ve bana destek verdiler. Kitabımı da onlara ithaf ettim zaten. Geleneksel bir baba olmadığımı kabul ediyorum, onlara istedikleri koşulları her zaman sağlayamadım. Bu, benim için de zordu. Ama hayatın kötü ve güzel yanlarını çok güzel paylaştık. Şimdiyse daha rahatlamış ve mutluyum onlarla ilişkimde. En büyük keyfim ise boş vakitlerimi onlarla geçirmek.
- Bildiğim kadarıyla kitabınız yakında filme çekilecek. Üstelik başrolde sizi Tom Hanks canlandıracak... Neler hissediyorsunuz?
- Beni Tom Hanks'in canlandıracak olması gerçekten çok mutluluk verici bir sürpriz oldu. Bundan dört yıl önce her şeyden vazgeçmeyi düşünürken, bugün insanların benim hayatımdan bir film çekecek kadar ilham aldığını görmek müthiş! Bence Tom Hanks de bu filmde rol alacak en ideal isim. Çok yetenekli ve filmlerini çok sevdiğim bir oyuncu.
- Bu film projesinden iyi para kazanacak mısınız?
- Filmden öyle çok büyük paralar almadım. Bu arada hâlâ Starbucks'ta çalışmaya devam ediyorum, unutmayın. Bu mutlu ve sade yaşantımı değiştirmeyeceğim. Kalbimi dinlediğimde daha önce hiç olmadığım kadar mutlu olduğumu görüyorum. En önemlisi kendimi özgür hissediyorum...
kaynak : sabah

0 yorum: