HEDEFİ BÜYÜTMEK

18 Mart 2008 Salı

İstanbul’da gümüş piyasasının kalbi Çemberlitaş’ta yıldızı parlayan Akgün Silver Ltd.’in patronu Süleyman Akgün, Rizeli emekli bir işçinin oğlu. Akgün’ün şirketi 2007’de 12 milyon YTL ciro yaptı.
Türkiye’nin gümüş takı piyasasının kalbi Çemberlitaş’ta 1984’ten beri gümüş takı ticareti ve üretimi yapan Süleyman Akgün, küresel üretici olmayı başardı. İstanbul’daki fabrikasında 110 kişilik istihdamı olan ve geçen yıl 12 milyon YTL ciro yapan Süleyman Akgün’ün firması Akgün Silver Ltd. Tayland’da da fabrika kurdu ve 50 kişinin çalıştığı bu fabrikadan ayrıca 2 milyon dolar ciroya ulaştı. Mardin Midyat M Tipi Cezaevi’nde de gümüş imalatına başlayan Süleyman Akgün, yüzde 75’ini ihracattan sağladığı cirosunu, bu yıl yüzde 30 artırmayı planlıyor.
2008’de 10 mağaza açarak perakende ticarete de hızlı bir giriş yapacağını söyleyen Süleyman Akgün, girişimcilik hikayesini şöyle aktarıyor: "Rize Kalkandere doğumluyum. Aslında makine mühendisiyim ama 1984’ten beri gümüş takı ticareti yapıyorum. Babam çay fabrikalarından emeklidir. 5 kardeşiz ve ben Konya Selçuk Üniversitesi’nde makine mühendisliği okuduktan sonra 1983’te Rize’ye döndüm. 1 yıl sonra da İstanbul’a geldim."
İstanbul’a gelip ticaret yapma fikrinin nasıl oluştuğunu da "Eniştem (Ali Yılmaz) gümüş takı işi yapıyordu ve ben de onunla birlikte bu işi yapmak istedim. Bir firma kurduk ve 1994’e kadar birlikte devam ettik. 10 yıl zarfında güzel işler yaptık. Fuarlara katıldık, ihracat da yaptık" diye açıklayan Süleyman Akgün, 1994’te ortaklıktan ayrıldıktan sonra Akgün Silver Ltd.’yi kurduğunu ve bir süre ithalat yaptığını söylüyor.
Süleyman Akgün, "Türkiye’de küçük atölyelerde üretilen ürünler pek kaliteli olmuyordu. Yurt dışından da farklı modelleri ve kaliteyi gördükçe ticaretimizi iyice geliştirdik. 2000 yılında ben imalata karar verdim. Demirkapı’da 1.000 metrekare bir yerde üretime başladık. Yüksek teknoloji yatırımı yaptım. Tesisimizde saf gümüş giriyor ve paketlenmiş ürün olarak çıkıyor. O dönemde 700 bin euro’luk bir yatırım yapmıştık, sonrasında yatırımlarımız devam etti ve tabii ki edecek. Çünkü teknoloji geliştikçe yenilemek gerekiyor. Şu anda İstanbul’da imalatta 110 kişi, idari ve pazarlama bölümünde 35 kişi olmak üzere 145 kişilik bir kadroyla çalışıyoruz."
Üretime başladıktan sonra ihracat başarısı için gümüş takı alanında dünyada ne kadar fuar varsa stand kiralayarak katılmaya özen gösterdiğini anlatan Süleyman Akgün, firma olarak en büyük başarıyı ’gümüş alyans’ta sağladıklarını söylüyor ve şöyle konuşuyor: "Gümüş alyansa odaklandık bizim için çok önemli bir ürün oldu. Kaliteli üretince hem iç pazarda hem de ihracatta bize kaldıraç etkisi yaptı. Aylık gümüş alyans üretimimiz çok yüksekti ama yine de talebe yetişemiyorduk. Sonra, kolye, bileklik, setler üretmeye de başladık."
Tayland’da 2 Milyon Dolar Ciromuz Var,

Mardin Cezaevine de Girdik


Süleyman Akgün, dünya gümüş takı pazarında İtalya’nın zincirde çok iddialı olduğunu söylüyor ve şöyle konuşuyor: "Ancak, el işçiliği fazla takılarda Tayland çok önde. Biz de bu yüzden bir ayağımızın orada olmasına karar verdik. Çünkü müşteriyi orada da yakalamak gerekiyordu. 3 yıldır oradayız ve şu anda 50 kişilik bir fabrikamız, 2 milyon dolar da ciromuz var. Son olarak Mardin’de de bir üretim tesisi kurduk. Bu çok özel bir tesis. Çünkü Midyat M Tipi Cezaevi’nde ve mahkumlara sanat öğretip, ürettiklerini de satmayı amaçlayan sosyal bir proje. Geçen yıl mayısta Mardin’i gezmeye gitmiştim. Midyat Başsavcısı Şaban Yılmaz tanıdık çıktı. Ben ’hiç cezaevi görmedim’ deyince, ’gel gezdireyim’ dedi. Baktım ki cezaevinde bir gümüş atölyesi var. Bu atölyeyi ’ayağa kaldıralım’ dedik. İlk etapta mahkumlara eğitim verdik. Bazı makinelerimizi götürdük. 50-60 kişinin çalışabileceği bir tesis haline getirdik. Mahkum arkadaşların sigortası olacak, geliri de. Sigortadan aileleri de yararlanacak."
Kaynak: Hürriyet Gazetesi / Sadi Özdemir

0 yorum: