Türkiye az sermayeyle gerçekleşen küçük işlerle tanışacak. Perakendeciliğin yeni nesil bağımsız örnekleri batıda da giderek yaygınlaşıyor...
Uzunca bir süredir girişimcilerimize KOBİ temelli "imalat fikirleri" üzerinde ufuk açmaya çalışıyorum. Haftalar önce "kondanse süt" le başlayan bir dizi öneriye bir başka kulvardaki fırsatları tanıtmak için kısa süreliğine de olsa ara vermek zorundayım. Ancak çok sayıda mail alıyorum ve okuyucuların çoğu dergimizin geçmiş sayılarını bulamamaktan yakınıyor.
Bu projeleri toplu şekilde yeniden vermeyi uygun gördük. Ayrıca, peş peşe yayınladığımız bu projelerle ilgili bana çok sayıda soru geliyor. Maalesef bunları yanıtlamam hem teknik hem de zaman açısından mümkün olamadı. İşte bu soruların ortak nitelikte olanlarını bu ek kitapçıkta kısaca yanıtlamayı da düşünüyorum.
Perakendeciliğin Fırsatları
Önümüzdeki haftadan itibaren tüm dünyada gelişen "trendy ticaret konseptleri" ni ele alacağım. Biliyorsunuz, küçük ölçekli perakende ticaret tüm dünyada olduğu gibi bizde de büyük sermayenin baskısı altında.
En iyi köşe başında restoran açmak, ya da taze meyve sebze satmak artık bizde de tarih olmak üzere... Büyük "mall" lar "shopping center" ler; kısacası organize AVM’ ler (alışveriş merkezleri) etrafımızı çevrelemiş durumda.
İşte bu nedenle ancak farklı anlayışlar bu değişime aldırmadan yoluna devam edecek; rekabetin etki alanına girmekten kurtulacak. Bu doğrultuda "yeni nesil ticaret" konularını ele alıp bunların olabildiğince basit olanlarını örnekleyerek önünüze bir ufuk açmak istiyorum. Geleneksel tanımıyla bu "köşebaşı işler" tüm dünyada bugün yaratıcılığın ve farklılığın simgesi haline gelmiş durumda. AVM’ lerin etki alanı dışında bağımsız projelerden oluşan bu önerileri bir öncekiler gibi dizi şeklinde sunacağız. Projelerin arasında Türkiye’de henüz yapılmamış "ilk" leri bulacaksınız.
Fazla riske girmeden, büyük sermaye bağlamadan kentin uygun noktalarında açacağınız "orijinal bir mekân" size belki de kısa sürede "zincir" olma şansını da vaat edecek.
Aradığınız Burada Olabilir
Eğer "Para dergisi" nin önümüzdeki sayılarını kaçırmazsanız arşivinizde 15 adetten meydana gelen bir "kolay ve bağımsız işler koleksiyonu" na sahip olacaksınız. Bu projelerde geleceğin perakende pazarındaki AVM bağlantısız işlere değineceğim.
İş fikirlerini kendi buluş ve katkılarınızla zenginleştirip olgunlaştırdıktan sonra artık "kişisel girişiminizin" ilk startını verebilirsiniz. Örneğin "turistik noktalarda", "yaya bölgelerinde" hatta "alışveriş merkezlerinde" oldukça küçük mekânlar açabilecek; sadece tek bir enstrümanla harika işler gerçekleştirebileceksiniz. Şimdiden bu akımın "moda" olduğunu ve Amerika’da bile bazı metropollerde oldukça popüler hale geldiğini ifade etmekte yarar var.
Projelerde ufak bir kabin içinde "jetonla çalışan düzenekler" den bilgisayar yardımıyla "genel sağlık analizi" yapan otomatlara kadar ilginç inovasyonlar var. ABD’de perakende zincirlerinde bulunan bağımsız işyerleri hızla yeni "kâr merkezlerine" dönüşüyor. Örneğin WalMart’ın bazı mağazalarında bağımsız "corner" uygulamaları başlamak üzere. Bugün sokakta, turistik bölgelerde, marketlerin içinde "bilgi teknolojisi" vaat eden ürünler gerçekten insanın başını döndürecek kadar zengin. Ancak bunlara alıcı gözüyle bakmak ve bizim yaşam koşullarımıza adapte etmek şart...
Yeni nesil küçük perakende işleri genellikle çok az personel tarafından yürütülüyor. Tamamı iyi bir gözlem sonucu bir ihtiyacın keşfedilmesiyle ortaya çıkmış buluşsal girişimler bunlar. Örneğin, "fastfood sistemleri" yle ilgili ciddi bir evrimleşme süreci yaşanıyor. Klasik "hamburgercilik" artık yavaş yavaş devrini doldurmak üzere...
Yeni buluşlar ve yeni lezzetler aynı anda devreye giriyor. Bunların başında "deniz ürünleri" bazlı yeni bir trend var. Balığın ve deniz kabuklularının en lezzetli şekilleri fast food sektörünün temel direklerinden biri haline gelmiş durumda.
Bizim birkaç adetle sınırlandırdığımız "patates çeşitleri" bile kılık değiştirip sıra dışı işlerin simgesi haline getirilmiş. Patatesin bolca yetiştiği bir ülke için değerli bir fırsat...
Makarna ve pizzayla ilgili olarak da ilgi çekici gelişmeler var. Amerika bu kervana etnik lezzetler katmış; Meksika mutfağı başta olmak üzere Japon ve Uzakdoğu’nun sofistike yemekleri artık bu alanın içine giriyor. Keza mısırla ilgili bize kadar gelen pratik örnekleri takiben yeni iş alanları ortaya çıkmış. Tüm bunlar perakendeciliğin buluşsal açılımları. Gelişmelere eleştirisel gözle baktığımızda bizim geleneksek tatlarımızın bu trende niçin dâhil olmadığına şaşırmamak elde değil.
Son trend ise "şekercilik" ve "çikolata üretimi" üzerine... Çikolatayı sadece "sert biçimiyle" tanıyanlar epey şaşıracak; onu yeni uygulamalar kılıktan kılığa sokmuş durumda. Sıra dışı küçük işler sadece bunlarla sınırlı değil; "inovasyonlar" da almış başını gidiyor. Basit bir teknolojiye bağlanmış sanat değeri taşıyan basit işlerden, gençlere yönelik sağlık ve eğlence odaklı işlere kadar onlarca buluş var. Tüm bu gelişmelere karşın, özellikle ev kadınlarına yönelik perakendeciliğin ayrı bir ihtisas alanı haline gelmesi de hayli ilginç... Burada "temel ihtiyaçlardan" "beslenmeye", "hobi faaliyetlerinden" "kişisel nitelikli ürünlerin satışına" kadar ilginç işler dikkat çekiyor.
Kaynak: Para Dergisi/Nur DEMİROK
www.paradergi.com.tr
Geleceğin İş Fırsatları
26 Mart 2008 Çarşamba
Gönderen pazarlamadaöncü zaman: 3/26/2008
Etiketler: iş fikirleri
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder