Çalışanlarını kâra ortak etti tekstilde dönüşümü başardı

23 Mart 2008 Pazar


Butik üretime geçerek bir dönüşümü gerçekleştiren Nur Ger'in şirketi Suteks'te tüm çalışanlar kâra ortak. Kârla birlikte başarıya da..
Tekstil sektörü öylesine önemliydi ve hâlâ önemli ki, 22 milyar dolara yakın ihracat yapıyor ve her şeye rağmen Avrupa Birliği'nin en önemli partneri konumunda. Peki bu sektördeki şirketler ucuzla nasıl mücadele ediyor?

Ayakta kalmanın sırları var mı? İşte bu soruların yanıtını on yıl önce Gümrük Birliği müzakereleri yürüten dönemin Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı, 27 yıllık hazır giyim konfeksiyon ihracatçısı Nur Ger'le söyleşi yaparken aldım. Görünen o ki, değişimi, dönüşümü vaktinde kavrayıp yapabilen şirketler ayakta kalacak. Nur Ger'in bu dönüşümü nasıl gerçekleştirdiğine geçmeden önce bir anekdot: 1960'lı yıllarda Ger'in babası annesinin kendisi için ördüğü patikleri alıp, çarşıya gitmiş ve sonra eve dönüp, "Bu patiklerden hemen 160 tane daha ör, sipariş aldın" demiş. Anne Nişantaşı'nın arka mahallelerindeki kadınların tümüne bu siparişi dağıtmış. Tabii sonra iş almış başını yürümüş. Ger, "Benim rol modelim annemdir" diyor bugün ve şirketi annesiyle birlikte kurduklarını anlatıyor.
* Siz yıllarca hazır giyim ve konfeksiyon ihraç ettiniz. Sonra neden ihracatın şeklinden ve sistemden vazgeçtiniz?
Biz o yıllarda Çin olgusunu ve piyasaların liberalize olacağını, yani kotasız ticarete geçileceğini biliyorduk. Küçük adetli, katma değeri yüksek ve Ar-Ge faaliyetleri olan bir imalatçı yapısına döndük. Dolayısıyla o güne kadar Türkiye ile hiç çalışmayan, gelmeyi dahi düşünmeyen markalar ve firmalarla temas ederek onları hem Türkiye'ye getirdik, hem çalışmaya başladık.
* Türkiye'deki üretim, sizin o sözünü ettiğiniz markalar için nasıl görünüyordu?
Katma değeri yüksek ürün dediğiniz zaman gittikçe seviye yükseliyor. Kendimize bu kategoriyi hedefledik. Dönüşümün ilk aşaması çok zor ama çok hoştu. Biz bunu çalışanlarımızla başardık. En büyük sermayemiz onlar çünkü.
Sabah

0 yorum: