KADIN GİRİŞİMCİLER VE GELECEKLERİ

28 Şubat 2008 Perşembe

Türkiye ekonomisinin hızlı ve sürdürülebilir büyümesi için kadınların, işgücüne daha yüksek oranlarda katılması gerekiyor. Çünkü nüfusun yarısının kendine has yetenek ve becerilerle mal ve hizmet üretimine daha fazla katkı yapması, ekonomiye yeni bir enerji ve dinamizm kazandıracak. Ailelerin gelirlerinin yükselmesi ile artacak tüketim ise ekonomiyi canlı tutacak.
Bu yararları nedeniyle hükümetler ve uluslararası ekonomik kuruluşlar, kadınların iş hayatına atılmalarını ve girişimcilik yapmalarını teşvik ediyor. Gazeteniz Referans’ta sık sık kadın girişimcilere verilecek desteklerle ilgili haberler yayımlanıyor. Kadınların iş kurması için yeni modeller ve yöntemler deneniyor. Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER), yaptığı çalışmalar ve verdiği eğitimlerle kadın girişimcilerin sayısını artırmayı hedefliyor. Bir özel bankanın iş kurmak isteyen kadınlara, 75 bin YTL’ye kadar yatırım ve ihtiyaç kredisi vereceğini açıklaması, konuya ilgi duyanların arttığını gösteriyor. Anadolu’nun bazı illerinde mikro kredi uygulamasında ise öncelik kadınlara veriliyor.
Türkiye’de Durum
Kadın girişimcilere verilen destek ilk meyvelerini vermeye başladı ve kadın işverenlerin sayısı son dört yıl içinde yüzde 74’lük bir artışla 68 bine yükseldi. Artış oranı epey yüksek görünüyor ama tüm işverenler içindeki oranlarına baktığımızda durumun pek iç açıcı olmadığını anlıyoruz. 2007 yılının başında kadın işverenler, toplam işverenlerin sadece yüzde 6,1’ini oluşturuyor. Kendi hesabına çalışan ve bağımsız bir iş sahibi kadınların sayısı ise 710 bini buluyor ama toplamın yüzde 13,8’ini aşamıyor. Ücretli, yevmiyeli ve aile işçisi dışındaki kadın girişimcilerin toplama oranı ise yüzde 11,9 olarak hesaplanıyor. Bu oran, zengin ülkelerdeki ve diğer gelişmekte olan ülkelerdeki oranların çok altında bulunuyor. Örneğin ABD’de tüm girişimcilerin yüzde 38’i kadın ve bu ülkede kadın girişimciler 27.5 milyon kişiye iş imkânı sağlıyor. Gelişmekte olan ülkelerde ise kadın girişimcilerin oranı ortalama olarak yüzde 25’in üstüne çıkıyor.
Bu düşük oranların en önemli nedeni, toplam ücretliler arasında kadın ücretli oranının yüzde 22’de kalması oluyor. Çünkü çalışma hayatında memur, orta ve üst düzey yönetici olarak deneyim kazanamayan bir kadın, girişimciliğe atılmaya cesaret edemiyor.
"U Dönüşü" Umudu
Kadınların işgücüne katılım oranları, tüm ülkelerde “U” harfine benzeyen bir grafik çiziyor. Tarımın egemen üretim biçimi olduğu ve eğitim düzeyinin düşük olduğu dönemlerde kadınlar özellikle ücretsiz aile işçisi olarak üretime yüksek düzeylerde katkı yapıyor. Tarımda makineleşme başladığında ise kadınlar evlerine çekiliyor ve ekonomik faaliyetleri haftada bir kurulan pazarlarda ürettikleri tarımsal ürünleri satmakla sınırlı kalıyor.
Kırsal alandaki nüfus iç göçle kentlere aktığında ise kadınlar ilk kuşakta ev kadını olarak çocukların yetiştirilmesi ile uğraşıyor. Bu süreçte kadınların işgücüne katılımı ve girişimcilik eğilimi geriliyor. Ailelerin gelir düzeylerinin ve bireylerin eğitim düzeylerinin yükselmesi ile kadınların işgücüne katılım eğilimleri tekrar yükselmeye başlıyor.
Göstergeler Türkiye’de de aynı sürecin yaşandığını ortaya koyuyor. 1955’te kadınların işgücüne katılım oranları yüzde 72 gibi yüksek düzeylerdeydi. Sonraki dönemlerde bu oran yüzde 20’lere kadar geriledi. Gelecek yıllarda katılım oranında bir “U dönüşü” yaşanacak ve ücretli ile girişimci kadınların toplam işgücü oranı artış eğilimine girecek.
Toplumda ve ailelerde bu tahmini güçlendiren eğilimler daha şimdiden ön plana çıkıyor: Üniversite öğrencileri içinde kızların oranının son 25 yılda yüzde 26’dan yüzde 42’ye çıkması, kadınların iş hayatına daha fazla ilgi gösterdiğini kanıtlıyor. Giderek daha fazla aile, kızların ve kadınların çalışmasına daha sıcak bakıyor. Kadınların -son mitinglerin gösterdiği gibi- sosyal ve siyasi hayata daha fazla katılım eğilimi içinde olmasının da kadınlardaki girişimci ruhu canlandırması bekleniyor.
Haydi Kadınlar Girişimciliğe!
İş dünyasındaki değişim rüzgârı, siz kadın girişimcilerin yararına olacak yönlerden esiyor. 21. yüzyılın iş hayatındaki yeni oyun kuralları, eğilimleri ve ilkeleri aşağıda görüldüğü gibi sizin doğal özellik ve yeteneklerinize daha uygun:
Tüketiciye Odaklanma: Bu ilkenin ağırlık merkezinde müşteri ve çalışan olarak "insan" var. İnsanları bir makinenin dişlisi gibi gören ve "Önce iş!" diyen erkeklerin yeni dönemde işleri zor olacak. Onların yetenek ve becerileri "arz cephesi"nde işe yarıyordu ama insanların ve talebin önemli olduğu yeni dönemde kozlar sizin elinize geçecek.
Paylaşım ve Katılım: Erkek girişimciler, daha çok emir-komuta zincirine, hiyerarşiye ve "emir demiri keser" kuralına inanır. Sizler ise elinizdeki gücü ve bilgiyi paylaşmaya ve katılımcılığa daha yatkınsınız. Zaman otoriter yönetim tarzının zararına, katılımcılığın yararına işlediği için sizler gelecekte daha avantajlı olacaksınız.
Sezginin Gücü: Siz, doğal yetenekleriniz sayesinde olaylar arasındaki ilişkileri erkeklerden daha net bir şekilde sezebilir ve görebilirsiniz. Olayların bütününü kavramak açısından da siz daha iyisiniz. Erkekler ise sezgisi yerine daha çok mantığının ve deneyiminin sesini dinler. Günümüzde değişimi anlamak, mantıktan çok sezgi ile mümkün olduğu için sizler bu alanda da fark yaratabileceksiniz.
Hizmetler Sektörünün Gelişmesi: Erkekler, sanayinin mekanik bir disiplin ve sıkı bir kontrol gerektiren çalışma biçiminde epey başarılıydı. Ama sanayinin toplam istihdamdaki payı giderek azalacak. Finans, perakendecilik, lojistik, danışmanlık, bilişim ve benzeri hizmetler sektörü dalları gelecekte daha hızlı gelişecek. Bunlar hep sizin yeteneklerinize daha uygun alanlar olduğu için bu konuda da önde gidebileceksiniz.
Niş Bulma Yeteneği: Siz, iyi bir gözlemci olduğunuz, moda ve trendleri daha önce fark edebildiğiniz için talep haritasındaki her değişimi hemen algılayacaksınız. Sizin mutfakta, sokakta, çarşı-pazar ve alışveriş merkezlerinde edindiğiniz izlenimler ve yaptığınız gözlemler, yeni dönemde çok işe yarayacak. Değişen pazar haritasındaki boşlukları ve nişleri elinizle koymuş gibi bulacaksınız. Erkekler baktıkları halde sizin kadar göremedikleri ve algılayamadıkları için sizin peşinizden gelecek. Onlar gözlemi bilmedikleri için açıklarını MBA programları ile kapatmaya çalışacaklar.
İletişim Becerileri: Her türlü mal ve hizmetin satışında "iletişim" becerilerinin önemi giderek artıyor, doğru ve zengin iletişim, başarının yolunu açıyor. Sizin doğal iletişim yeteneğiniz erkeklerden daha güçlü olduğu için hem eski hem de yeni ekonomide geleceğiniz daha parlak görünüyor.
"Network" Ekonomisine Yatkınlık: Erkek yönetici işini doruğa çıkan bir merdiven gibi görür. O, geride kalanları düşünmez ve her ne pahasına olursa olsun yükselmeyi amaçlar. Merdivenin sonuna geldiğinde veya bir nedenle aşağı düştüğünde ise büyük sıkıntılar yaşar. Oysa siz iş ve kariyer ilişkilerini bir "ağ" (network) gibi dokursunuz. İş içinde ve dışında kurduğunuz çok yönlü ilişki, diyalog ve paylaşım "network"ü sizin kurduğunuz işi eninde sonunda büyütecek. Bu nedenle günümüzün bilgi ve network ekonomisi bu nedenle sizin için biçilmiş kaftan. Bırakın onlar oflaya puflaya merdivene tırmanmaya devam etsin; gelecek, insan ilişkilerini ustalıkla dokuyabilen siz kadınların.
Uzlaşma Kültürü: Bir iş görüşmesinde erkek yöneticilerin tek düşüncesi kazanmaktır. Uzlaşma onlara yenilgi gibi gelir. Ama siz uzun vadeli bağlantıların perspektifinde görüşmeyi her iki tarafın da kazanabileceği şekilde sonuçlandırmayı becerebilirsiniz. Yeni dönemde uzlaşma ve çözüm kültürü önem kazandığı için siz yine bir adım önde olacaksınız.
Kadın Girişimcinin Portresi
Başarılı kadın girişimcilerin iş hayatı incelendiğinde bazı karakter çizgilerinin ön plana çıktığı görülür. Bu karakter özellikleri yapılan araştırma ve anket sonuçlarında daha da somutlaşır. Kadınlar bir iş kurmadan önce kendi niteliklerini, tarafsız bir gözle değerlendirmek zorundadır. Çünkü kendi zaaf ve erdemlerinin bilincinde olan kadınlar, girişimcilikte başarıyı daha kolay yakalayabilir. Kadın girişimcilerin ortak yönleri şöyle özetlenebilir:
- Kadın girişimciler, işlerine, ailelerine ve bireysel hayatlarına dengeli olarak zaman ayırabilmeye öncelik verir. Aldığı tüm iş kararlarda ailesinin geleceğini de dikkate alır.
- Girişimciliği seçmelerinin bir nedeni de ücretli olarak çalıştıklarında önlerine çıkarılan terfi engelleridir. Kurduğu işte başarılı olarak kendini kanıtlamak başlıca hedefidir.
- Müşterilerle ve çalışanlarla iletişim ve diyalog becerisi erkeklerden daha yüksektir.
- Sanayi ve ulaştırma sektörlerinden çok, bilişim, sigortacılık ve perakendecilik gibi hizmet sektörü dallarını tercih eder.
- Girişimci olarak gerektiğinde erkeklerden daha uzun süre çalışabilir ama bağımsız çalışmanın sağladığı esneklik nedeniyle yorgunluktan yakınmaz.
- Girişimciliğe çekingen ve ihtiyatlı adımlarla başlar ama işinde deneyim kazandıkça açılır.
- Bankalardan yatırım ve işletme kredisi alma konusunda hep sorunlar yaşar. Aile gayrimenkullerinin ortalama olarak sadece yüzde 7’si kadınlar üstünde olduğu için kredi taleplerinde bankalara teminat gösteremez. Banka yöneticilerinin kadın girişimcilerin yetenekleri konusunda önyargıları ile mücadele etmek zorundadır.
- Savurganlıktan ve prestij harcamalarından uzak durur ve mali disipline erkeklerden daha çok önem verir. Gerektiğinde kişisel birikimlerini sermaye olarak kullanır.
- Kadın girişimciler, erkekler kadar “büyüme odaklı” değildir. Onlar “Küçük olsun ama benim olsun” diye düşünür.
- Bilmediği konuları sormaya ve başkalarından akıl almaya yatkındır. Bu yönü ile “aklını seven” ve kendisine aşırı güvenen erkeklerden farklıdır. Ancak çevresinin görüşlerini aldıktan sonra bir karara vardığında, onu kararından döndürmek epey zordur.
- Teknolojiyi erkekler gibi bir “oyuncak” olarak değil, işini kolaylaştıracak bir araç gibi görür.
- Akıl ve mantığı kadar sezgilerine de güvenir.
- Risk alma konusunda pek istekli değildir. Yönetebileceği kadar risk almayı ve kredi kullanımını asgari düzeyde tutmayı tercih eder.
- İşinde iğne ile kuyu kazarcasına sabırlıdır. Kadın girişimciler ekonomide yaşanan çalkantı ve krizlere karşı sanıldığının aksine daha dayanıklıdır.
- Yıllanmış önyargıların zedelediği özgüvenini, azmi ve inatçılığı ile güçlendirmeye gayret eder.
- Girişimciliğe, yalnız kendisi için değil, kız kardeşleri, kızları ve torunları için de atıldığının bilincindedir.
Bağımsız İş Kurmak İsteyen Kadınlara ÖnerilerAşağıdaki öneriler, özgürlüğü seçip kendi başına bağımsız bir iş yapmayı amaçlayan kadınlara yararlı olabilir.
- Cesur olun ve KAGİDER’in sloganında vurgulandığı gibi yükseklik korkusunu yenin.
- Hedefleriniz büyük olsun ama bu hedeflere ulaşmak için her gün, her hafta küçük adımlar atın.
- Trendleri ve modaları çok yakından ve bu kez bir girişimci gözüyle izleyin. Çocukların ve gençlerin eğilimlerini büyüteç altına alın. Sokaklarda ve çarşılarda dolaşıp, insanların, söz ve davranışlarında geleceğin ipuçlarını arayın.
- Bildiğiniz ve severek yapacağınız bir işi seçin. Heyecan duyduğunuz bir işte, beyninizin hesap-kitap ile ilgili yetenekleri daha iyi çalışır.
- Girişimciliğe başladığınızda önünüze çıkacak engelleri bilin ve mazeret üretmeyin.
- Çağdaş girişimcilik konusunda eğitim almayı, tam olarak kavrayamadığınız konularda danışmanlık hizmeti almayı ihmal etmeyin.
- Erkeklerin belirleyemediği pazar boşluklarını ve nişleri arayın.
- İnsanların karşılanmamış ihtiyaçlarını belirleyip, bunları bir iş fırsatına dönüştürmeye gayret edin.
- Ayrıntıları daha iyi fark edebilme becerinizi, planlama ve işi yürütme aşamasında sonuna kadar kullanın.
- Çevrenizdeki işyerlerini inceleyip, bunlardaki verimsizlikleri belirleyin ve kendi işinizde bunları ortadan kaldıracak önlemleri zihninizde planlayın.
- Girişimciliğin kuluçka döneminde, proje hazırlanmasında ve yazımında iyice ustalaşın.
- Parasal sermaye eksikliğini, bilgi ve gözlemle telafi etmeye çabalayın.
- Girişimcilik hayatının ilk yıllarında hedef kitle olarak kadınları alın ve ürünlerinizi onların tercihine göre sürekli olarak farklılaştırın.
- Mümkün olduğu kadar pozitif ayırımcılık yapıp, kadınları işe alın.
- Küresel dönemin imkânlarını sonuna kadar kullanarak, dış pazarlara açılın.
- İçinizden ve genlerinizden gelen sesi dinleyerek, kadınlara has diyaloğa, gönüllülüğe dayanan sıcak bir iş ortamı geliştirin.
- Sosyal ve iş ilişkilerinizi kokteyllerde kartvizit dağıtarak değil, daha kalıcı bağlantılarla kurmaya çalışın. Sosyal faaliyetlere daha fazla zaman ayırın.
- Analiz etmek ve moral kazanmak için girişimci kadınların başarı öykülerini okuyun.
- İnternet aracılığı ile yapılacak işler üzerinde kafa yorun. Kurduğunuz sitelerde muhakkak interaktif yöntemleri deneyin ve kullanıcılarla doğrudan bağlantı kurmayı deneyin.
- İşiniz olgunlaşıncaya kadar evinizde çalışın.
- Aile cephesinden ve özellikle eşinizden “hep destek, tam destek” talep edin.
- Kadın hakları savunucusu Betty Friedan’ın 1980’lerin başında söylediği şu sözlerin bugün de geçerli olduğunu unutmayın: "Yeni dönemde iş dünyasının en çok ihtiyaç duyduğu nitelikler, katılımcılık, yaratıcılık ve yeni fikirlerdir. Bu ihtiyaçları da en iyi şekilde, cinsiyetlerine has özellikler nedeniyle kadınlar karşılayabilir. Mücadeleyi bırakmayın, erkekleşmiş tavırları terk edin ve kendi stilinizi geliştirin.”
Faruk TÜRKOĞLU Referans Gazetesi Yazarı
Referans Gazetesi'nden alınmıştır.

0 yorum: