Şirketlerde hedef ; Tüketmeyenler

29 Şubat 2008 Cuma

Türkiye’de 15 yaş üstü kent nüfusu 30,7 milyon kişiden oluşuyor. TGI Türkiye araştırmasına göre, bu nüfusun 29,2 milyonu son 12 ayda hiç uçağa binmedi ve 20,9 milyonu ise hiç tatil yapmadı. Yine bu nüfusun 11,3 milyonunun cep telefonu, 24,5 milyonunun ise bilgisayarı yok. Banka hesabı olmayan 21 milyon kişi ve kredi kartı olmayan ise 23,9 milyon kişi var.
Aslında bütün gerçeği rakamlar ortaya koyuyor. Rakamlara göre, Türkiye’de tüketimden uzak yaşayan, "tüketmeyenler" diye nitelendirilebilecek önemli bir nüfus bulunuyor.
Türkiye’nin Yarısı Mobil Değil

TGI Türkiye Araştırması’na göre, 15 yaş üstü kent nü­fusunun yüzde 37,1’i cep telefonu kullanmıyor. Bu, 11 milyon 385 kişinin cep telefonu ol­madığı anlamına geliyor. Tekofaks Komünikasyon Pazar­lama Genel Müdürü Serhat Tatlı’nın verdiği bilgiye göre ise Türkiye nüfusunun yüzde 40’ından fazlasının cep telefonu yok.
Cep telefonu kullanma oranının düşük olmasına Serhat Tatlı, yüksek vergi yükünün getirdiği yüksek maliyeti neden olarak gösteriyor. Bu maliyet düşük satın alma gücüne sahip kitlenin cep telefonu kullanımını engelliyor. Serhat Tatlı, "Ayrıca, ileri yaşlardaki kitle, bu teknolojinin kullanımının zor olduğunu düşündüğünden ya da bu teknolojiye ihti­yaç duymadığından cep telefonu satın almayı düşünmüyor" diyor.
Cep telefonu kullanmayan kitlenin kullanıcı olabil­mesi için bu teknoloji Üzerindeki yüksek vergilendir­me politikasının değişmesi gerektiğini söyleyen Tatlı, makroekonomik büyümeye paralel olarak satın alma gücündeki artışla birlikte bu kitlenin de ürünÜ kullanmaya başlayacağını düşünüyor. Henüz küçük yaşlar­da olduğu için kullanıcı olamayan kitle de sektör ta­rafından birinci derecede potansiyel kullanıcı olarak görülüyor.
Bulaşıklar Elde Yıkanıyor

2006 itibariyle Türkiye’deki hanelerin yaklaşık yüzde 25-26’sında bulaşık makinesi bulunduğu tahmin edili­yor. BSH verilerine göre, 14 milyon hane de ise bula­şık makinesi bulunmuyor.
TGI Türkiye araştırması 2006 raporuna göre, Türkiye’de 15 yaş ve Üstü kent nüfusunun yüzde 75,6’sı bulaşık makinesi sahibi değil. DE gelir grubunda yer alan nüfus içinde bu ürüne sahip olmayanların oranı yüzde 97,9. Oran C2 gelir grubunda yüzde 88,6, C1’de ise 67,8. Yani, gelir yükseldikçe sahiplik oranı artıyor.
BSH Merkez Pazarlama Direktörü Mario Vogl, bir Alman üniversitesinin yaptığı araştırmayı örnek göste­riyor. Araştırma, bulaşık makinesi ile yıkamanın elde yıkamaya oranla 2 kat daha ucuz oldu­ğunu ortaya çıkardı. Ancak, tüketiciler, bulaşık makinesi kullanmanın daha pahalı olduğuna, elde yıkamanın daha hijyenik olduğuna inanıyor. Bulaşık makinelerinin son 2 yılda yıllık yüzde 20 büyüyen tek ürün gıu­bu olduğunu söyleyen Mario Vogl, önümüzdeki 5 yılda 5 milyon bulaşık makinesi satılacağını tahmin ediyor.
16 Milyon Hane Klimasız

Klima birkaç yıl öncesine kadar hane halkının ihtiyaç listesinde yer bulamı­yordu. Tüketicinin yeterince tanımadı­ğı bu ürünün fiyatı da yüksekti. Bu ne­denle daha çok A gelir grubunda yer alan hanelerden ürüne talep geliyordu.
Alarko Carrier Pazarlama Şube Müdür Yardımcısı Kemal Bıçakçı, maliyetlerdeki hızlı düşüşle birlikte son 3 yılda fiyatların cazip hale geldiğini söylüyor. 2002’de bin doların üzerinde seyreden fiyatlar 2006’da 450 dolara kadar geriledi. Bıçakçı, "3 yılda orta ve orta alt gruba kadar sahiplik genişledi. 3 yılda, 15 yılda satılan klimaların yüzde 50’si satıldı" diyor.
Ayrıca, eskiden ürün sadece soğutma amaçlı kullanılabilir olarak algılanıyordu. Şirketlerin tanıtımları ile ısıtma, hava kalitesinin iyileştirilmesi gibi özellik­lerle de tüketici tanıştı. Ayrıca gelişen refah seviyesi ile işyerlerinde ve otomobillerdeki konforu tüketici evlerine de taşımaya başladı.
Ancak, son 3 yılda yaşanan bu değişime rağmen ürünü tüketmeyen kitlenin oranı hala yüksek. Kemal Bıçakçı, 2006 itibariyle Türkiye’deki 950.000 hanede klima bulunduğunu tahmin ediyor. Bu da yaklaşık 16 milyon hanede klima olmadığını gösteriyor. Bıçakçı, “2010 sonunda klimaya sahip hane sayısının ise 5 milyon düzeyine ulaşacağını öngörüyoruz” diyor.

Kaynak: Capital Dergisi
kobifinans

0 yorum: