Şimdi Genç CEO Zamanı

25 Şubat 2008 Pazartesi


İş dünyasındaki gelişmeleri takip etmek oldukça zor. Özellikle de yönetim kademesini. Eğilimler o kadar değişken ki, yönetimde bir dönem deneyim ön plandayken bir de bakmışsınız ki aranılan özellik dinamizm olmuş. Geçtiğimiz yıllarda milyon dolarlık şirketlerin CEO’luk makamı saçlarına ak düşmüş yöneticilere emanet edilirken bu yıl gençler gözde…...
Uzmanlar bunda uluslararası rekabetin ve küreselleşmenin etkisinin büyük olduğunu söylüyor. Ne de olsa rekabet ortamında genç CEO’ların hareket kabiliyeti yaşlılara göre daha hızlı oluyor. Bu nedenle de şirketler kuruluşun en önemli kademesi olan İcra Kurulu Başkanlığı kademesini gençlere emanet etmeyi tercih ediyor. İşte bu şirketlerden biri de Sincan Styropor. EPS ve XPS ısı yalıtım levhalarında sektörün en saygın şirketlerinden biri olan Sincan Styropor CEO makamını, Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Öner tarafından 1984 doğumlu Bereket Öner’i atadı.
Aslına bakarsanız CEO makamının bu kadar genç bir üyeye bırakılması Türkiye için oldukça alışılmadık bir yaklaşım. Tamamına yakını aile şirketlerinden oluşan Türkiye’deki eğilim, patron babanın emeklilikten sonra da patronluğa devam etmesi. Bu yaklaşım her ne kadar aile şirketleri uzmanları tarafından eleştirilse de bu durum kolay değişeceğe benzemiyor. Tüm bu şartlar dikkate alındığında da baba Yavuz Öner’in atama kararının geleneksel yönetime alışmış Türk iş dünyasında yarattığı şaşkınlığı bir defa daha vurgulamakta karar var. Öte yandan, iş dünyası kulisleri bu radikal atamanın sonuçlarını merakla beklerken, çiçeği burnunda CEO Öner, Ekonometri Dergisi’nden Sertaç Kantarcı’nın sorularını yanıtladı.
Sayın Öner, sizi tanıyabilir miyiz?1984 Ankara doğumluyum. Ailem aslen Trabzonlu. Babam Yavuz Öner, annem Ulviye Öner. İki kardeşiz, bir ablam var Yaprak. 27 yaşında, bizimle birlikte koordinatör olarak çalışıyor. Bilkent Ticaret Yönetimi mezunuyum. Burcu Öner ile evliyim. Özetle hayatım böyle.
Şirketin İcra Kurulu Başkanı olarak görev yapıyorum. Şirketimizin halen, Ankara-Sincan, Bursa-Turanköy, Bursa-Kestel’de olmak üzere 3 fabrikası var. Fabrikalarımızda EPS (Styropor) ve XPS ısı yalıtım levha üretimi yapıyoruz
Bildiğimiz kadarıyla ısı yalıtım sektöründe Türkiye`nin en büyük board (levha) üretim kapasitesine sahipsiniz. Faaliyet alanınız ve fabrikalarınız ile ilgili bilgi verir misiniz?Mutluluk duyarım. Faaliyet alanımız ısı yalıtım malzemeleri üretimi. Isı yalıtımı ise özetle; düşük maliyetle ısıtma ve soğutma yapabilmek, küf, terleme, korozyon vb. sıkıntılarla karşılaşmamak ve çevre kirliliğini en aza indirerek daha sağlıklı ve konforlu yaşamak için günümüzde etkin bir şekilde binalarda ısı yalıtımı yapmak ile mümkün oluyor.Sincan Styropor A.Ş 1993 yılında babam Yavuz Öner tarafından kuruldu.Şirketimiz aynı yıl içerisinde Ankara-Sincan sanayi sitesindeki kendi tesisi olan (EPS) ısı yalıtım levha fabrikasını günün en ileri teknolojisini kullanarak sanayi hayatına başladı. Sektöründe ilk olarak TS-ISO-EN 9001:2000 kalite sistem belgesi ile TS-7316 EN 13164 A.B standardını almaya hak kazandı. Şirketimiz 2005 yılında Bursa fabrikasını hizmete alarak fabrika sayısını 2’ye çıkardı. 2007 yılında Bursa ilinde 2. fabrikası olan Kestel fabrikasının devreye almasıyla fabrika sayımız 3’e çıktı. En önemlisi; şirketimiz 2007 yılı içerisinde ısı yalıtımında yeni nesil ürünü olan XPS’in üretimine geçmesiyle EPS ve XPS ürünlerini birlikte üreten Türkiye’de 2 ürünü beraber üreten iki şirketten biri oldu.Türkiye’nin en genç ve en başarılı işadamlarından birisiniz. Bu başarının sırrı nedir?Zamanın ruhunu okumak. Tabii en önemlisi ülkemize inanmak.
Bereket Öner’in ‘olmazsa olmazları’ nelerdir?Geçmişin kontrolü, bugünü iyileştirerek yönetmek, yarınlar için sıçramalı geliştirmeyi gerçekleştirmek. Ayrıca mutlu bir aile düzeni.
En son Ankara’da XPS yatırımı yaptınız. Bu üretimle de sektördeki yeriniz sağlamlaştı. Ufukta Ankara’da yeni yatırım ya da ürün yelpazenizi genişletme planınız var mı?Evet XPS üretimi şirketimiz için önemli bir atılım oldu. XPS üretim kapasitemizi daha da artıracağız. Yakın planlarımızda bu var. Mart 2008’de 2. XPS hattımızı da tamamlayarak devreye alacağız. XPS’de ihracata başladık.Sincan Styropor’da göreve gelir gelmez oldukça radikal sayılabilecek bir kararla Ankara Temelli’de yatırım kararı aldınız. Bu konuyla ilgili bilgi verebilir misiniz?Evet, Ankara Sanayi Odamızın Temelli 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde arsamızı aldık. 2008 yılında bu arsamız da yine ısı yalıtım ürünü olan taş yünü fabrikamızı kuracağız. Bunlara radikal karar mı? Yoksa hamle mi? Bilmiyorum. Bence doğru zamanda alınmış doğru kararlar olarak değerlendirmek yanlış olmaz.
İş dünyası Sincan Styropor’u oldukça yakından tanıyor. Sektör, sizin şirkete CEO olmanızla birlikte Sincan Styropor’dan büyük bir atılım bekliyor. Yeni yılla beraber yeni stratejileriz var mı?CEO’luğu İcra Kurulu Başkanlığı görevi olarak değerlendiriyorum. Yani uygulamanın başındaki kişi. Evet, ben şirkette uygulamanın başındayım. Yönetim kurulumuzca kararlaştırmış planları uygularım. Tabii ki yönetimin de içindeyim. Yönetimin vereceği kararlarda da söz sahibiyim. Yani sorumluyum. Hele ki babanızın kurduğu şirkette böylesine sorumluluk altında da bulunuyorsunuz. Ben okulu bitirip şirkete öyle gelmedim. Çocukluğumda işe başladım. Sektörü çocukluğumda tanıdım. Şirketi büyütmek, korumak benim görevim. Hatta namusum. Size şunu söyleyelim. Şirketimiz önümüzdeki 20 yıl içerisinde Türkiye’nin ilk 100 sırasında olacak.
Ankara’nın Anadolu’nun tam ortasında oluşu, limanlara uzaklığı ve kapasiteyi karşılamaktan uzak yetersiz demiryolu ağı var. Yani Ankara’da üretmek gerçekten çok zor. Bu soruna yaklaşımınız nedir?Hiç zor değil. Ankara hızla sanayileşiyor. Bunda 10 yıla yaklaşan ASO başkanı Sn. Zafer Çağlayan Bey ile ATO başkanı Sn. Sinan Aygün beyin büyük emekleri var. Türkiye gibi iş dünyası aile şirketlerine dayalı KOBİ temelli ülkelerde en büyük sorun kurumsallaşma. Özellikle bir önceki jenerasyonla yenisi arasında yönetim anlayışında görüş ayrılığı oluyor. Siz böyle bir sorun yaşadınız mı?Şirketimiz yıllar önce kurumsallaştı. Bunu ben söylemiyorum. Şirketimizi tanıyan her kişi ve kurum bunu açıkça görüyor. Eski, yeni nesil sorunumuz yok.
Yavuz Öner gibi ‘efsane’ bir işadamının oğlu olmak büyük sorumluluk gerektirir. Bu ağırlık omuzlarınızı ağrıtmıyor mu? Babamın Yavuz Öner, kayınpederiniz Sn. Sinan Aygün olması karşıdan zor görülebilir. Ayrıca bu güzel insanlar omzumda yük değil. Bilhassa avantaj. Bilmediğim konularda onların bilgi ve birikimlerinden faydalanmam harika bir şey. Allah onları başımdan eksik etmesin.
Sertaç Kantarcı/AKSİYON

0 yorum: