"Hiperaktif Olduğum İçin Bu Sektör Bana Uygun"
Ebru ÇAPA MSN Gelişen Pazarlar Ülke Müdürü
MSN Messenger’ı Türkiye’de bilmeyen azdır herhalde. Konuşmayı ve iletişimi seviyor olmamızdan mıdır bilmiyorum, programı kullanan ülkeler arasında Türkiye dünya beşincisi. MSN Gelişen Pazarlar Ülke Müdürü Ebru Çapa, hâlihazırda kullanıcı sayısının 23 milyona ulaştığını söylüyor. Çapa Türkiye, Ortadoğu ve Afrika’yı içine alan bölgenin ülke müdürlüğünü yapıyor ve tüm iş bağlantılarıyla MSN üzerinden haberleştiğini söylüyor. Ancak o teknolojinin yaşamdan çaldığını düşünenlerden değil. Çapa için kitap okumaya, yürüyüşe ve fotoğraf çekmeye her zaman vakit var.
Üniversite tercihinizi nasıl belirlediniz?
15 yaşımda Fulbright bursunu kazandım ve liseyi ABD’de bitirdim. Çok net bir şekilde, iş dünyasına girip iş kadını olma hedefim vardı. Üniversitede uluslararası işletme ve ekonomi okudum, bilinçli seçimlerdi.
Meslek seçiminde de aynı şekilde kararlı mıydınız?
Üniversitede okurken bir dönem yoğun şekilde fotoğrafçılıkla ilgilendim, dersler aldım. Günlerimin büyük kısmını karanlık odada geçiriyordum. Bir süre tereddüde düştüm fotoğrafçılıkla mı devam edeyim diye, ama sonra kendi dalımda devam ettim. Fotoğrafçılık da hobi olarak kaldı.
Teknolojiyle ilgili bir iş yapacağınız aklınıza gelir miydi?
Hiç gelmezdi. Teknolojiye geçişim biraz şans biraz da tercihle alakalı. Üniversite sonrası bankacılık gibi bir işe girmek istemiyordum. O dönem yuppie’lerin dönemiydi. Bense işin kreatif tarafında, pazarlama ve iletişim alanında olmayı tercih ettim. Önce P&G’de başladım çalışmaya. Teknolojinin yavaş yavaş konuşulmaya başlandığı zamanlarda sektörün çok hareketli ve cazip olabileceğini düşünerek, bir arayış içinde olan Digital Equipment Cooperation’a (DEC) başvurdum ve öyle başladı teknoloji. 3,5 senesi MSN’de olmak üzere 10 senedir de Microsoft’tayım.
MSN’de görev tanımınızın içine neler giriyor?
MSN, Microsoft’un bütün internet servislerini içinde barındıran bölüm. Bunun içinde Hotmail, Messenger, Spaces, Search, msn.com.tr var. Hedefimiz Türkiye’nin de içinde bulunduğu ülkelerde internet kullanımını artırmak, teknolojinin son kullanıcıya ulaşabilmesini sağlamak. Sonrasında tabii ki kendi ürünlerimizin kullanılırlığını artırmaya çalışıyoruz. En önemli hedeflerimizden bir diğeri ise dijital reklam ve dijital pazarlamanın gelişmesini sağlamak. Reklam ajansları, reklamverenler, medya ajanslarının gündemine dijital pazarlamayı taşımak istiyoruz ki gelişmiş pazarlara baktığımızda dijital pazarlamanın ne kadar ileri noktalarda olduğunu biliyoruz.
Türkiye MSN Messenger kullanıcı sayısıyla dünyada üst sıralarda. Bunun ne kadarını kendi başarınız olarak görüyorsunuz?
Türkiye, Microsoft içinde bir başarı hikâyesi olarak geçiyor. Çok ilginç bir gelişim süreci yaşadık. 3,5 sene önce başladığımızda yaklaşık 1,5 milyon olan Messenger kullanıcısı bugün 23 milyon. Hotmail’de 19 milyon, MSN Space’te 9 milyon kullanıcıya ulaştık. Portalımızı ise her ay 13 milyon kişi ziyaret ediyor. Bu büyümede tabii ki son üç yılda Türkiye’de internet kullanımının çok hızlı artması, internetin artık hayatımıza girmesi, birçok işi internette yapabiliyor olmamız son derece önemli. Ama öte yandan insanlar internette bildikleri, güvendikleri markalarla kendilerini özdeşleştirmek istiyor. Ürünlerin kolay kullanılır olması, hayatı kolaylaştırması, kalitesi de tercih edilmede etken diyebiliriz. Doğru zamanda pazara girmemiz, yapılan yatırımlar, ürünlerin Türkçe olarak sunulması, pazarlama çalışmalarının da çok etkisi oldu.
Teknolojiyle aranız nasıl?Türkiye’de ve dünyadaki tüm servisleri, nerede, ne olduğunu yakından takip ediyorum. Çünkü bazen internetin global felsefesi sayesinde Kore’de geliştirilmiş ürün bir hafta içinde Türkiye’de çok popüler hale gelebiliyor.
Messenger kullanıyor musunuz?
Çok farklı ülkelerde çok farklı bir ekibi yönetiyorum ve bütün iş arkadaşlarım MSN Messenger’dadır. Güney Afrika’daki MSN’in genel müdürüne, aklımda bir soru varsa masasına oturduğu an sorabiliyorum. Bu da çok çevik ve seri bir operasyon yürütmemizi sağlıyor.
Ne kadar vakit geçiriyorsunuz bilgisayar başında? Sürekli maillerini kontrol edenlerden misiniz?
Oldukça uzun diyebilirim. Ama bunun beni herhangi bir çalışandan çok farklı bir konuma koyduğunu düşünmüyorum. Türkiye’deki en yoğun kullanımın iş saatlerinde olduğunu görüyoruz. Ben de sabah 8’den akşam 8’e kadar hep internetteyim, bölgesel sorumluluğum olduğu için cumartesi-pazar günleri de internete girerim. Bir de şirket kültürü olarak çok hızlı yaşayan bir şirketiz. Bilgisayar karşısında olmasam da telefonumdan e-postamı kontrol ediyorum.
Bilgisayar başından bazen istesek de kalkamıyoruz. Ekran karşısında geçirilen zamanın hayatımızdan çaldığını düşünenlerden misiniz?
Aslında bu çok doğal bir gelişim... İnternetin evlerimize de girmesiyle, artık hem çocuklar hem anne baba kullanıyor, hayatın bir parçası haline geliyor. Genç nesil için ise teknoloji bir yaşam tarzı. Bundan sonrasına baktığımız zaman günümüz kullanıcısının teknolojiyle olan serüvenini durdurmanın çok mümkün olduğunu düşünmüyorum.
Diğer tarafta ben bilgisayarda vakit geçirdim diye hayatımdan bir şeyler kaçırıyorum diye düşünmüyorum. Bilgisayar olmasa televizyon karşısında da ya da farklı şeylerle de vakit geçirebilirsiniz. Biraz kişisel tercihlerle alakalı. Hayatınızın ne kadarını ulaşılabilir geçirmek istiyorsunuz bu da kişisel bir tercih. Ben şu an her an ulaşılabilir durumdayım. Bu şekilde bir şeyler paylaşıyor olmak, benim hayat tarzımda gayet doğal ve mutluyum.
Gelecekte MSN Türkiye’de neler göreceğiz?
Teknoloji sektörünün çok dinamik olmasıyla alakalı; hep yeni ürünler geliştiriliyor veya hâlihazırdaki ürünlere yeni özellikler ekleniyor, bu süreç devam edecek. Dijital reklam pazarının hızla büyüyeceğini ve standardizasyonun geleceğini görüyoruz. Pazara yeni oyuncular giriyor, yerel firmalar bu konuya ciddi yatırımlar yapmaya başlıyor. Dolayısıyla birinci trend pazarın büyümesi. Bizim tarafımızda Microsoft’un Facebook’la yaptığı anlaşma gereğince, o platform için de reklam satmaya başlayacağız.
Sizin kariyeriniz nasıl ilerleyecek?
Şu an teknoloji sektöründe çalışmaktan son derece memnunum, çünkü internet ve yazılım tarafı çok dinamik ve çok rekabetçi bir sektör. Bugünün gerçekleri yarın bambaşka gerçekler haline dönüşebiliyor. Ben de çok hiperaktif bir insan olduğum için bana çok uygun. Bizim sektörümüzde 10 yıllık projeksiyon yapamazsınız, planlarınız en fazla 3 yıllıktır. Çünkü neler olacağını kestirmek çok da kolay değildir. Ama tüm sektörlerin mutlaka internet ve teknolojiyle ilgili bir kolunun olacağını gelecekte göreceğiz.
İş dışında neler yapıyorsunuz, fotoğraf tutkunuz devam ediyor mu?Uzun bir süre ara verdim aslında. Çok fazla vakit ayıramadım ama fotoğraf çekmeye çıkıyorum. Kitap kurdu denebilecek bir kitap okuyucusuyum. Ayrıca çok dergi okurum. Bir de doğa sporlarını ve doğa yürüyüşlerini çok seviyorum.
İstanbul’da dolaşmaktan hoşlandığınız yerler neresi?En son Belgrad Ormanı’na gittim. Kapalıçarşı çevresini seviyorum. Daha çok insan portreleri çekiyordum, hâlâ çekmekten zevk aldığım şey o.
Etkilendiğiniz kitap?Irvin Yalom’un yazdığı Nietzsche Ağladığında.
Kaynak: Milliyet İnsan Kaynakları Gazetesi / Özge Gözke
Hiperaktif Olduğum İçin Bu Sektör Bana Uygun"
11 Şubat 2008 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder