İki şeyin aynı anda olamadığı durumlar vardır. Nasıl, bir şey, aynı anda hem soğuk hem de sıcak olamazsa, bir vasıta da, aynı anda hem mükemmel arazi kabiliyetine, hem de yarış pistlerinde limitleri zorlayacak özelliklere sahip olamaz. Piyasada bulunan SUV’ları da, soğuk sıcak örneğinde olduğu gibi, en “arazici” ve en “asfaltçı” şeklinde iki kutubun ortasına koyarsak, daha önce incelediğimiz X5 “asfaltçı”, Pajero “arazici”, XC90 ise, iki ekstrem kutbun ortasında yer alan araç oluyor.
Aracın kapısını açar açmaz sizi Volvo’lara özel, hoş bir deri kokusu karşılıyor. Yüksek sürüş poziyonu olan XC90’a bindiğinizde, koltukları için, biraz şımarıkça, “dünyanın en rahat koltukları” diyebilirsiniz. Diğer Volvo modellerinden de bildiğimiz bu koltuklar, profesyönel ellerde, yolcu ihtiyaçları doğrultusunda tasarlanıyor. Vücuda iyi destek sağlaması için ergonomi uzmanlarınca hazırlanan koltuklar, alerjisi ya da astımı olanlar düşünülerek, Oeko-Tek 100 Standardı’na uygun imal edilmiş. Temas alerjisine karşı aracın içindeki bütün metal bölümler de test edilmiş. Aracın 5 kişilik oturma düzeni, bagajdaki ilave koltuklar sayesinde 7’ye çıkabiliyor. Ön ve arka koltukların diz, baş ve omuz mesafeleri son derece cömert.
İsveçli otomobil firmasının, 2003 yılında satışa sunduğu XC90’ın, “güncellenmiş” 2007 modeli, 3 motor seçeneği ile satılıyor. Seçenekleri 8 ve 6 silindirli benzinli ve 5 silindirli dizel oluşturuyor. Test aracımızda 2.4 litrelik 5 silindirli dizel motor bulunuyor; 185 beygir gücündeki motor 2000-2750 devir arasında 400Nm tork üretiyor. Direk enjeksiyonlu, değişken türbin geometrili turbo dizel motor üstten çift egzantrikli ve 20 supaplı. Çevre düşünülerek tasarlanmış motorda bulunan ve bakım gerektirmeyen parçacık filtresi, egzoz gazındaki is ve parçacıkları azaltıyor, böylece hem doğaya karşı daha nazik olunuyor, hem de aracın arka tarafı tutuşmuş gibi siyah dumanlar çıkararak “karizma”yı bozmasının da önüne geçilmiş oluyor.
Dizel motorların sesinden hoşlanmayanlar, aracın içinde çok mutlu olacaklar. Çünkü gaza bastığınızda kabine gelen motor sesi, özel otomobillere has bir karaktere sahip. Ancak aracın dışarı verdiği ses tamamen farklı.
XC90, firmanın yüksek güvenlik standartlarından payını almış. Size, aracın hava yastıklarının sayısından, usataca hesaplanmış deformasyon bölgelerinden, ya da stabilite sistemlerinden bahsetmeyeceğim. Lüks araçlarda yeni yeni görmeye başladığımız, kör nokta uyarı sistemini Volvo XC90’da da mevcut. Sistemin görevi, sağ ve sol aynanın atında bulunan bir cihaz ile, şoförü, aynanın kör bölgesinde kalmış olan, başka araçlara karşı uyarmak. Ancak sistem biraz daha tedbirli çalışıyor ve siz aracı gördüğünüz halde, araç sizden bir metre arkanızda olsa da uyarıyor, bu da kabul edilir birşey. Ancak konu İstanbul trafiği olduğunda iş biraz değişiyor ve alışmak gerekiyor. Çünkü gerçekten kör noktanızda biri mi var, yoksa hemen arkanızda sizi tehlikeli şekilde yakından takip eden aracı mı haber veriyor, siz bunu anlamaya çalışırken, şerit değiştirmeden önce, yanınızı bir süre kontrol etmek isiyorsunuz. Tabi bu sırada bir süre sinyal vermiş olmanız, diğer sürücüleri “uyandırıyor” ve “aman önüme geçmesin” refleksine neden oluyor. Tabi bir düğmeye basıp sistemi kapatmak ve yazılmamış kurallara göre sürmek size kalmış...
Güvenliğe bir diğer katkı da, aktif bi-xenon hareketli döner farlardan geliyor. Sistem ile, farlar direksiyonun açısına göre, her yöne 15 derece dönebiliyor. Böylece, gece seyahatlerinde, aracın geçeceği yol çok daha önceden aydınlanmış oluyor. Araçlarda yeni görüğümüz bu teknoloji çok da yeni değil aslında. 1930 model Cadillac’larda tamponda 3üncü bir lamba bulunuyor ve direksiyona mekanik olarak bağlı çalışıyordu. Hikayesi 1988 yılında çekilen bir filme konu olan, Amerikan otomobili Tucker’da da yine üçüncü bir far bu görevi üstlenmişti. 1967 yılında üretilen Citroen DS’de işleri biraz daha ileri gitmiş, üçüncü fara gerek kalmamıştı ve farlar sadece direksiyondan değil amortisörlerden gelene verileri de değerlendiriyor, duruma göre sağa sola dönüyor, alçalıp yükselebiliyordu.
Eğlence sistemine gelince... Sistem muhteşem! Müziği yüksek sesle dinlemeyi sevenleri çok mutlu edecek 12 adet Dynaudio hoperlör, bağımsız çarpraz filtre ile, 5x130W gücündeki amfiye bağlı. Sistemin sesini ne kadar açarsanız açın, bir bozulma olmuyor. Dolby ve ProLogic2 dijital ses işlemcisine sahip sistemde, MP3 ve WMA uyumlu CD çalar bulunuyor. “Aux” girişinden iPod gibi harici bir müzikçalar da bağlayabiliyorsunuz.
XC90, hem SUV’ların hemde büyük sedanların temel özelliklerini taşıyan, gerçek bir aile aracı. Çocuklu aileleri mutlu edecek özelliklerinden bir tanesi, arka kapı kilitlerindeki, çocuk kilidi mekanizmasının, ön koltuktakiler tarafından, bir düğmeye basılarak devreye sokulabilmesi. Bir diğer özellik ise, sadece ön camın değil, yan camların da lamine olması. Bu ekstra güvenlik unsuru sayesinde, lamine yan camları kırıp aracın içinden birşey almak, çok zaman alan bir iş haline dönüşüyor. Diğer yandan konfora da faydası oluyor ve ses izolasyonuna katkıda bulunuyor.
Aracın otomatik şanzımanı 6 vitesli. XC90’da arazi vitesi bulunmuyor. Kış modu bulunan şanzıman, kaygan zeminlerde kontrollü kalkış yapmayı sağlıyor. İsterseniz, 3 viteste de kaldırabiliyor ve torku daha da düşürebiliyorsunuz. Gaza sonuna kadar bastığınızda, kısa vites oranlı şanzıman ve yüksek tork aracı ok gibi fırlatıyor. 70 km/s hıza kadar 2.vites bitiyor ve 100 km/s hıza ulaşması 3.vitesin sonlarına doğru gerçekleşiyor. Vitesler hızlı ve yumuşak geçiyor. İstenildiğinde manuel moda alıp, motor devri kırmızı bölgeye girene kadar bütün devir bandını kullanmanız da mümkün. Ama en iyi hızlanma siz vites atma işini araca bıraktığınızda gerçekleşiyor.
Süspansiyon konforu genel olarak iyi olan XC90’ın sürüşü sedan otomobillerden çok arazi taşıtlarına yakın. Virajlarda “asfaltçı”lar kadar iddialı olmasa da, rahatsızlık verecek bir durumu yaşatmıyor.
4.8 metre uzunluğa sahip XC90’ın dönüş turu yaklaşık 12 metre. Firmanın verdiği bakıp masraf çizelgesine göre, araç, 50,000 km kullanıldığında yaklaşık 2000 YTL bakım masrafı çıkıyor. Kabaca 10,000 km’de bir 400 YTL bakım masrafı gerekiyor.
İçinde ve dışında, özgün çizgileri olan XC90, ne Alman, ne Japon ne de İngiliz arazi taşıtlarına benziyor. Kendine has bir karakteri olan XC90, güvenlik, konfor ve ekonomiyi bir arada sunan başarılı bir SUV.
Can Şaher
Volvo XC90 D5
4 Ocak 2008 Cuma
kaynak : NTVMSNC
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder