Türk Eğitim Vakfı, geleceğin liderlerini yetiştirmek için Türkiye’de başarılı ve liderlik özelliğe sahip gençlere ilk kez "Üstün Başarı Bursu" vermeyi kararlaştırdı. ÖSS’de geçen yıl ve bu yıl ilk 1.000 ve 2.000’e giren 10 bin öğrenciye mektup yazdı. Burs isteyen öğrenciler bilim kurulu tarafından yapılan değerlendirme sonucu elendi. Elemeyi geçen 2 bin öğrenci ile TEV’in eski bursiyeri olan işadamı ve akademisyenlerden oluşan bir ekip görüştü.
Bu görüşmeler sonucunda 11’i 2007 ÖSS’de ilk 100, 25’i ilk 1.000 arasında yer alan ve 26 ilden gelen öğrencilerden 40 öğrenci seçildi. 19’u Ankara, 21’i İstanbul’da öğrenim gören bu öğrencilere 9 ay boyunca toplam 8 bin YTL burs verilecek. Bu burs başarıları sürdükçe devam edecek. Öğrencilere bursun yanısıra ücretsiz İngilizce eğitimi, staj imkanı da tanınacak.
TEV’in Üstün Başarı Bursu’nu almaya hak kazanan öğrenciler arasında olanlardan bir ikisi:
1993 yılında Tunceli’de öğrenim gördüğü okulun terör örgütü üyeleri tarafından yakılması sonucu Muğla’ya göç etmek zorunda kalan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Ahmet Arif Ağlar, 18 yaşında kendi girişimleriyle İngiltere deneyimi elde eden ve ücretsiz mesleki ve günlük İngilizce kursuna giderek tüm İngiltere’de geçerli olan ESOL sertifikasını almaya hak kazanan ve Amerika Johns Hopkins Üniversitesi’nde "kanser-embriyonik kök hücre" konulu bir araştırma laboratuvarında çalışmak üzere kabul alan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Özge Gönül,Cam kemik hastası olan ve bacak kemikleri 20 kezden fazla kırılan Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü hazırlık sınıfı öğrencisi Berat Yaşa, Gaziantep’te kuvözü olmayan bir hastanede 6 aylık dünyaya gelen ve herhangi bir sağlık problemi olmadan hayatta kalabilmeyi başaran Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi 1. sınıf öğrencisi Alperen Kızıklı.
Her bursiyerin danışmanı var
TEV’in Üstün Başarı Bursu’nu almaya hak kazanan öğrenciler arasında olanlardan bir ikisi:
1993 yılında Tunceli’de öğrenim gördüğü okulun terör örgütü üyeleri tarafından yakılması sonucu Muğla’ya göç etmek zorunda kalan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Ahmet Arif Ağlar, 18 yaşında kendi girişimleriyle İngiltere deneyimi elde eden ve ücretsiz mesleki ve günlük İngilizce kursuna giderek tüm İngiltere’de geçerli olan ESOL sertifikasını almaya hak kazanan ve Amerika Johns Hopkins Üniversitesi’nde "kanser-embriyonik kök hücre" konulu bir araştırma laboratuvarında çalışmak üzere kabul alan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Özge Gönül,Cam kemik hastası olan ve bacak kemikleri 20 kezden fazla kırılan Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü hazırlık sınıfı öğrencisi Berat Yaşa, Gaziantep’te kuvözü olmayan bir hastanede 6 aylık dünyaya gelen ve herhangi bir sağlık problemi olmadan hayatta kalabilmeyi başaran Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi 1. sınıf öğrencisi Alperen Kızıklı.
Her bursiyerin danışmanı var
Güsel Bilal (TEV Genel Müdür Yardımcısı)
Biz bu çocukları lider olarak yetiştirmek istiyoruz. Öğrenim hayatları boyunca, master, doktora yaparken de yanlarında olacağız. Amacımız Türkiye’de çok çok başarılı olan gençlerin her an yanında olmak. Onların her türlü sorununa anında destek olmak için de her çocuğa bir danışman verdik. Bu danışmanların bazıları işadamı, bazıları akademisyen. Her türlü sorunda öğrenciler bu danışmanı arayıp, şikayetlerini, isteklerini bildirecekler. Mentorları da onlara destek verecek. Danışmanlar da TEV’den daha önce burs almış iş sahibi olmuş, yönetici ve akademisyenlerden oluşuyor.Çocukları seçerken vasıflarına göre değerlendirme yapıyoruz, ileriye dönük düşünceleri, hayata bakışlarını dikkate alıyoruz.
Köyümdeki okul yakılınca kaderim değişti
Biz bu çocukları lider olarak yetiştirmek istiyoruz. Öğrenim hayatları boyunca, master, doktora yaparken de yanlarında olacağız. Amacımız Türkiye’de çok çok başarılı olan gençlerin her an yanında olmak. Onların her türlü sorununa anında destek olmak için de her çocuğa bir danışman verdik. Bu danışmanların bazıları işadamı, bazıları akademisyen. Her türlü sorunda öğrenciler bu danışmanı arayıp, şikayetlerini, isteklerini bildirecekler. Mentorları da onlara destek verecek. Danışmanlar da TEV’den daha önce burs almış iş sahibi olmuş, yönetici ve akademisyenlerden oluşuyor.Çocukları seçerken vasıflarına göre değerlendirme yapıyoruz, ileriye dönük düşünceleri, hayata bakışlarını dikkate alıyoruz.
Köyümdeki okul yakılınca kaderim değişti
Ahmet Arif Ağlar (21, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 2’nci sınıf öğrencisi, mentoru TEV’in yurtdışı bursiyerlerinden Dr. Gülsün Berrak)
Tunceli’nin merkeze bağlı bir köyünde birinci sınıf okuyordum. Bir yaz günü okulumuz yakıldı. 1-2 ay içinde daha önce Milas’a göç etmek zorunda kalan amcamın yanına iki kardeşimle gittik. Ailem Tunceli’de kaldı. İkinci sınıfa ailemizden ayrı Milas’taki okula başladık. Bir yıl sonra da annem ve babam göç etti ve kendi evimize taşındık. İlköğretim 8’inci sınıfa kadar orada okuduk. Liselere Giriş Sınavı’na (LGS) dershaneye gitmeden hazırlandım ve Erzincan Fen Lisesi’ni yatılı kazandım. Annem ve babam ilkokul mezunu. Babam İl Özel İdaresi’nde işçi. 2001 yılında ailem Tunceli’ye geri döndü ama köye değil, merkeze yerleşti. Tatillerde ailemin yanına gittim. 2005 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni kazandım. Elektrik-elektronik mühendisliğini istiyordum. Sınavım iyi geçmeyince tıbba yöneldim, şimdi memnunum.
Hedefim moleküler biyoloji. Diyabetle ilgili bir çalışmada yer almak istiyorum. İnflamatuvar, kök hücre, kanser ve immunoloji ile ilgili çalışmalar yapmak istiyorum. İngilizce tıp okuyorum. Hazırlık sınıfında work and travel programı ile üç ay Amerika’da kaldım. Haftada iki gün bir öğrenciye özel ders veriyorum. Kitap okuyorum.
Geriye dönüp baktığımda benimle birlikte ilkokula başlayan köyümdeki birçok çocuk şimdi vasatın altında eğitim aldı, yüksek öğretime başlayamadı. Bugünkü durumları çok hazin.
17 yaşında İngiltere’ye gittim çalıştım
Tunceli’nin merkeze bağlı bir köyünde birinci sınıf okuyordum. Bir yaz günü okulumuz yakıldı. 1-2 ay içinde daha önce Milas’a göç etmek zorunda kalan amcamın yanına iki kardeşimle gittik. Ailem Tunceli’de kaldı. İkinci sınıfa ailemizden ayrı Milas’taki okula başladık. Bir yıl sonra da annem ve babam göç etti ve kendi evimize taşındık. İlköğretim 8’inci sınıfa kadar orada okuduk. Liselere Giriş Sınavı’na (LGS) dershaneye gitmeden hazırlandım ve Erzincan Fen Lisesi’ni yatılı kazandım. Annem ve babam ilkokul mezunu. Babam İl Özel İdaresi’nde işçi. 2001 yılında ailem Tunceli’ye geri döndü ama köye değil, merkeze yerleşti. Tatillerde ailemin yanına gittim. 2005 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni kazandım. Elektrik-elektronik mühendisliğini istiyordum. Sınavım iyi geçmeyince tıbba yöneldim, şimdi memnunum.
Hedefim moleküler biyoloji. Diyabetle ilgili bir çalışmada yer almak istiyorum. İnflamatuvar, kök hücre, kanser ve immunoloji ile ilgili çalışmalar yapmak istiyorum. İngilizce tıp okuyorum. Hazırlık sınıfında work and travel programı ile üç ay Amerika’da kaldım. Haftada iki gün bir öğrenciye özel ders veriyorum. Kitap okuyorum.
Geriye dönüp baktığımda benimle birlikte ilkokula başlayan köyümdeki birçok çocuk şimdi vasatın altında eğitim aldı, yüksek öğretime başlayamadı. Bugünkü durumları çok hazin.
17 yaşında İngiltere’ye gittim çalıştım
Özge Gönül (20, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi birinci sınıf öğrencisi, mentoru TEV Mütevelliler Heyeti üyesi ve Düzen Labaratuvar Grubu kurucusu Prof. Dr. Yahya Laleli)
Öğretmen anne babanın çocuğuyum. Denizli Kınıklı Basma Sanayi İlköğretim Okulu’nda normal bir öğrenciydim, çok dikkati çekmezdim, parlak bir öğrenci değildim. Ortaokuldan sonra LGS’de Denizli Fen Lisesi’ni kazandım. Tıp okumaya karar verdim. Biyoloji öğretmenimin desteği ile biyoloji olimpiyatları takımına girdim. Üniversite sınavına bu süreçte sadece üç ay çalıştım. Uluslararası biyoloji olimpiyatlarını kazandım. Vizyonum gelişti, hayata bakışım değişti. Hacettepe Tıp Fakültesi’ni kazandım. Hazırlık okumaya başladım. Hazırlıkta dil sınavını geçtim, ama benim için yeterli olmadı. İngiltere’ye au-pair olarak gittim. 14, 11 ve 8 yaşlarında çocuklara baktım. Bu arada para kazandım ve bir üniversiteye giderek dil kurslarına katıldım.
Üniversitenin matematik kursuna katılmak için başvurduğumda bana sorulan 40 sorunun tamamını doğru yanıtladım. Üniversite yönetimi çok şaşırdı.
Bu tecrübelerim çok iyi oldu. İngiltere’de aileme yük olmadım. Çalıştım. Şimdi de çok rahat yurtdışına çıkarım, zorlanmam. Şimdi de, ABD’de John Hopkins’e giderek orada kanser ve kök hücre konusunda staj yapacağım.
Beyin cerrahı olmak istiyorum
Öğretmen anne babanın çocuğuyum. Denizli Kınıklı Basma Sanayi İlköğretim Okulu’nda normal bir öğrenciydim, çok dikkati çekmezdim, parlak bir öğrenci değildim. Ortaokuldan sonra LGS’de Denizli Fen Lisesi’ni kazandım. Tıp okumaya karar verdim. Biyoloji öğretmenimin desteği ile biyoloji olimpiyatları takımına girdim. Üniversite sınavına bu süreçte sadece üç ay çalıştım. Uluslararası biyoloji olimpiyatlarını kazandım. Vizyonum gelişti, hayata bakışım değişti. Hacettepe Tıp Fakültesi’ni kazandım. Hazırlık okumaya başladım. Hazırlıkta dil sınavını geçtim, ama benim için yeterli olmadı. İngiltere’ye au-pair olarak gittim. 14, 11 ve 8 yaşlarında çocuklara baktım. Bu arada para kazandım ve bir üniversiteye giderek dil kurslarına katıldım.
Üniversitenin matematik kursuna katılmak için başvurduğumda bana sorulan 40 sorunun tamamını doğru yanıtladım. Üniversite yönetimi çok şaşırdı.
Bu tecrübelerim çok iyi oldu. İngiltere’de aileme yük olmadım. Çalıştım. Şimdi de çok rahat yurtdışına çıkarım, zorlanmam. Şimdi de, ABD’de John Hopkins’e giderek orada kanser ve kök hücre konusunda staj yapacağım.
Beyin cerrahı olmak istiyorum
Şafak Miroğlu (17, İstanbul Tıp Fakültesi birinci sınıf öğrencisi, mentoru TEV’in yurtdışı bursiyerlerinden Dr. Berna Arslan)
2007 ÖSS’de Eşit Ağırlık, Sayısal ve Sözel alanlarında Türkiye birincisi oldum. Cerrahi okumayı düşünüyorum, dünyadaki en iyi cerrahlardan biri olmak istiyorum. Tıp küçüklüğümden beri çalışmak istediğim bir alandı. İstanbul Tıp Fakültesi’nde özellikle öğrenim görmek istedim, çünkü çok hasta var. Ve bir tıp öğrencisinin bundan yararlanması çok iyi olur diye düşündüm. Tek çocuğum. Annem babam tekstille uğraşıyorlar. Ne aşırı derece ön plana çıkan, ne de çok fazla büyük başarılar gösteren bir öğrenci oldum. Ben insanlarda sorumluluk gelişmişse herşeyi başarabileceklerine inanıyorum. Gelecekte tıpta uzmanlık sınavı sonrası iyi bir beyin cerrahı olmak hedefim. Beyin hastalıklarında hastaların kurtulma şansı düşük, amacım bunu arttırma ve ülkemizin sağlık hizmetleri kalitesini artırmak. Bursu alınca insanın omuzlarına bir yük daha giriyor. Size güvendikleri için bu bursu veriyorlar. Bana düşen bu başarıyı devam ettirmek. Sadece dersle ilgili değilim. İyi bağlama çalışıyorum. Amatör olarak satranç ve zeka oyunları ile ilgileniyorum.
Yaşıtları ve benden küçükler Türkiye’deki eğitim sistemini eleştirmekten vazgeçsinler. Artık bunu kabul edip, kendileri için çaba göstersinler. Aileler de çocukları üzerinde baskı kurmasın.
2007 ÖSS’de Eşit Ağırlık, Sayısal ve Sözel alanlarında Türkiye birincisi oldum. Cerrahi okumayı düşünüyorum, dünyadaki en iyi cerrahlardan biri olmak istiyorum. Tıp küçüklüğümden beri çalışmak istediğim bir alandı. İstanbul Tıp Fakültesi’nde özellikle öğrenim görmek istedim, çünkü çok hasta var. Ve bir tıp öğrencisinin bundan yararlanması çok iyi olur diye düşündüm. Tek çocuğum. Annem babam tekstille uğraşıyorlar. Ne aşırı derece ön plana çıkan, ne de çok fazla büyük başarılar gösteren bir öğrenci oldum. Ben insanlarda sorumluluk gelişmişse herşeyi başarabileceklerine inanıyorum. Gelecekte tıpta uzmanlık sınavı sonrası iyi bir beyin cerrahı olmak hedefim. Beyin hastalıklarında hastaların kurtulma şansı düşük, amacım bunu arttırma ve ülkemizin sağlık hizmetleri kalitesini artırmak. Bursu alınca insanın omuzlarına bir yük daha giriyor. Size güvendikleri için bu bursu veriyorlar. Bana düşen bu başarıyı devam ettirmek. Sadece dersle ilgili değilim. İyi bağlama çalışıyorum. Amatör olarak satranç ve zeka oyunları ile ilgileniyorum.
Yaşıtları ve benden küçükler Türkiye’deki eğitim sistemini eleştirmekten vazgeçsinler. Artık bunu kabul edip, kendileri için çaba göstersinler. Aileler de çocukları üzerinde baskı kurmasın.
Kaynak: Hürriyet İK
0 yorum:
Yorum Gönder