Dünya Bankası'nın, 2008-2011 döneminde Türkiye'ye 'Ülke Ortaklık Stratejisi' çerçevesinde vereceği yaklaşık 6,5 milyar dolarlık program kredisinin önemli bir kısmı, istihdam ve rekabetin artırılmasında kullanılacak.
Banka, geçen yıl Temmuz ayında, Türkiye'ye, istihdam alanında kullanılmak üzere yaklaşık 500 milyon dolar kredi vermişti. Bankaya göre 'Ülke ortaklık stratejisi'' kredisiyle desteklenecek Türkiye'de doğru politikaların uygulanması halinde, 2011 yılına kadar 1,5 milyondan fazla yeni istihdam artışı sağlanabilecek.
Türkiye'nin, önümüzdeki yıllardaki en önemli yapısal reformları; istihdam ve rekabeti arttırmaya yönelik reformlar olacak. Dünya Bankası, Türkiye'de istihdamın arttırılmasının, kapsamlı bir iş gücü piyasası reformunun bir parçası olması gerektiği görüşünde. Farklı sosyal güvence katkı primlerinin azaltılması gereğine de işaret eden Banka, işçilerin daha fazla korunması ve işsizlik sigortası fonlarının kullanılması gerektiğini düşünüyor. Bankaya göre Türkiye'de, çalışma çağındaki nüfusun tamamı içinde sadece yüzde 22'si, bütçenin kişisel gelir vergisi ve sosyal güvenlik katkılarından elde edilen bölümüne katkı sağlayabiliyor. Türkiye'de, kayıt dışılığın en önemli istihdam sorunlarında biri olduğunun altını çizen Dünya Bankası, kayıtlı iş gücü sektöründe çalışmayan kişilerin, kayıtlı iş gücü piyasasına çekilebilmesi halinde, bunun, Türkiye için muazzam bir potansiyel oluşturacağını vurguluyor. Bankaya göre, Türkiye'de işsizliğin önlenmesinde İş ve İşçi Bulma Kurumu (İş-Kur) ile Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığına da (KOSGEB) büyük görev düşüyor, ancak bu kuruluşların yeterli kaynağa da sahip bulunmaları gerekiyor.
Türkiye'deki hızlı şehirleşmeyle artan istihdam sorununa da dikkat çeken Dünya Bankasına göre, piyasadaki yeni istihdam olanakları, tarım sektöründe iş bırakan iş gücünün hızını yakalayamıyor.
"BİR DİZİ REFORMA İHTİYAÇ VAR"
Dünya Bankasına göre Türkiye'de iş gücü piyasasının esnekliğini artıracak ve kayıt dışılığı azaltacak, KOBİ'ler dahil olmak üzere özel sektör gelişiminin önünde bulunan engelleri kaldıracak, özel sektörün finans olanaklarına erişimi artıracak, doğrudan yatırımlar önündeki bariyerleri kaldıracak ve işgücünün bilgi ve beceri düzeyini artıracak bir dizi reforma ihtiyaç var.
İş yaratmanın, yatırım ortamı, istihdam politikası, eğitim, sosyal koruma ve makro ekonomik politikaları kapsayan çok sektörlü bir yaklaşım gerektirdiği belirtiliyor. Mali politika ve yatırım ortamının, istihdamı etkileyen en önemli faktörler arasında olduğu, bunun yanı sıra Türkiye'nin büyümesine ve istihdam yaratmasına, kayıt dışının engel olduğu ifade ediliyor. Bankaya göre, Türkiye'de yüksek büyüme oranları, kayıt dışılık nedeniyle büyük istihdam artışı sağlayamıyor ve yüzde 53 düzeyindeki kayıt dışı istihdam düzeyi mutlaka azaltılmalı.
Banka, geçen yıl Temmuz ayında, Türkiye'ye, istihdam alanında kullanılmak üzere yaklaşık 500 milyon dolar kredi vermişti. Bankaya göre 'Ülke ortaklık stratejisi'' kredisiyle desteklenecek Türkiye'de doğru politikaların uygulanması halinde, 2011 yılına kadar 1,5 milyondan fazla yeni istihdam artışı sağlanabilecek.
Türkiye'nin, önümüzdeki yıllardaki en önemli yapısal reformları; istihdam ve rekabeti arttırmaya yönelik reformlar olacak. Dünya Bankası, Türkiye'de istihdamın arttırılmasının, kapsamlı bir iş gücü piyasası reformunun bir parçası olması gerektiği görüşünde. Farklı sosyal güvence katkı primlerinin azaltılması gereğine de işaret eden Banka, işçilerin daha fazla korunması ve işsizlik sigortası fonlarının kullanılması gerektiğini düşünüyor. Bankaya göre Türkiye'de, çalışma çağındaki nüfusun tamamı içinde sadece yüzde 22'si, bütçenin kişisel gelir vergisi ve sosyal güvenlik katkılarından elde edilen bölümüne katkı sağlayabiliyor. Türkiye'de, kayıt dışılığın en önemli istihdam sorunlarında biri olduğunun altını çizen Dünya Bankası, kayıtlı iş gücü sektöründe çalışmayan kişilerin, kayıtlı iş gücü piyasasına çekilebilmesi halinde, bunun, Türkiye için muazzam bir potansiyel oluşturacağını vurguluyor. Bankaya göre, Türkiye'de işsizliğin önlenmesinde İş ve İşçi Bulma Kurumu (İş-Kur) ile Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığına da (KOSGEB) büyük görev düşüyor, ancak bu kuruluşların yeterli kaynağa da sahip bulunmaları gerekiyor.
Türkiye'deki hızlı şehirleşmeyle artan istihdam sorununa da dikkat çeken Dünya Bankasına göre, piyasadaki yeni istihdam olanakları, tarım sektöründe iş bırakan iş gücünün hızını yakalayamıyor.
"BİR DİZİ REFORMA İHTİYAÇ VAR"
Dünya Bankasına göre Türkiye'de iş gücü piyasasının esnekliğini artıracak ve kayıt dışılığı azaltacak, KOBİ'ler dahil olmak üzere özel sektör gelişiminin önünde bulunan engelleri kaldıracak, özel sektörün finans olanaklarına erişimi artıracak, doğrudan yatırımlar önündeki bariyerleri kaldıracak ve işgücünün bilgi ve beceri düzeyini artıracak bir dizi reforma ihtiyaç var.
İş yaratmanın, yatırım ortamı, istihdam politikası, eğitim, sosyal koruma ve makro ekonomik politikaları kapsayan çok sektörlü bir yaklaşım gerektirdiği belirtiliyor. Mali politika ve yatırım ortamının, istihdamı etkileyen en önemli faktörler arasında olduğu, bunun yanı sıra Türkiye'nin büyümesine ve istihdam yaratmasına, kayıt dışının engel olduğu ifade ediliyor. Bankaya göre, Türkiye'de yüksek büyüme oranları, kayıt dışılık nedeniyle büyük istihdam artışı sağlayamıyor ve yüzde 53 düzeyindeki kayıt dışı istihdam düzeyi mutlaka azaltılmalı.
mynet
0 yorum:
Yorum Gönder