Thomas Straubhaar
En gelişmiş sanayi uluslarından biri olan Almanya, bugün ABD ve Japonya’nın ardından en büyük ulusal ekonomi konumundadır. 82,5 milyonluk nüfusuyla da Avrupa Birliği’nin (AB) en büyük ve en önemli pazarı konumundadır. 2004 yılında Almanya 2216 milyar Euro’luk gayri safi milli hasıla (GSMH) rakamına ulaşarak kişi başına düşen milli gelir 26 856 Euro’yu buldu. Ekonomideki bu performans özellikle dış ticaret sayesinde elde edildi. 734 milyar Euro’luk ihracat hacmiyle (2004) Almanya, dünyanın mal ihracatında en yüksek rakamlara ulaşarak “dünya ihracat şampiyonu” oldu. Bu yüksek ihracat performansının dinamosuysa ihraç edilen malların yüzde 84’ünü (2004) sağlayan sanayi sektörü oldu. Bu rakamlar, Almanya’nın günümüzün ekonomik gerçeği olan küresel ticarete kendini diğer tüm ülkelerden daha yoğun bir şekilde hazırladığını gösteriyor. Ülkenin en önemli ekonomik merkezleri (geçmişin ağır sanayi bölgesi olan, daha sonra zamanın koşullarına ayak uydurarak ileri teknoloji ve hizmet sektörü merkezlerine dönüşme başarısı gösteren) Ruhr Bölgesi’nin yanısıra, Münih ve Stuttgart metropolitan bölgeleri (ileri teknoloji, otomotiv), Frankfurt am Main (finans), Köln, Hamburg (liman, Airbus tesisleri, medya) ve Leipzig’tir.
Uluslararası karşılaştırmaya göre, Almanya’nın yaşam standartları çok yüksektir. Ücretli bir işçinin aylık ortalama brüt geliri 2500 Euro, maaşlı çalışanlarınsa 3400 Euro seviyesindedir. Almanya, fiyat istikrarıyla da tanınmıştır – 2004 yılı enflasyonu % 1,7 seviyesinde kalmıştır.
En gelişmiş sanayi uluslarından biri olan Almanya, bugün ABD ve Japonya’nın ardından en büyük ulusal ekonomi konumundadır. 82,5 milyonluk nüfusuyla da Avrupa Birliği’nin (AB) en büyük ve en önemli pazarı konumundadır. 2004 yılında Almanya 2216 milyar Euro’luk gayri safi milli hasıla (GSMH) rakamına ulaşarak kişi başına düşen milli gelir 26 856 Euro’yu buldu. Ekonomideki bu performans özellikle dış ticaret sayesinde elde edildi. 734 milyar Euro’luk ihracat hacmiyle (2004) Almanya, dünyanın mal ihracatında en yüksek rakamlara ulaşarak “dünya ihracat şampiyonu” oldu. Bu yüksek ihracat performansının dinamosuysa ihraç edilen malların yüzde 84’ünü (2004) sağlayan sanayi sektörü oldu. Bu rakamlar, Almanya’nın günümüzün ekonomik gerçeği olan küresel ticarete kendini diğer tüm ülkelerden daha yoğun bir şekilde hazırladığını gösteriyor. Ülkenin en önemli ekonomik merkezleri (geçmişin ağır sanayi bölgesi olan, daha sonra zamanın koşullarına ayak uydurarak ileri teknoloji ve hizmet sektörü merkezlerine dönüşme başarısı gösteren) Ruhr Bölgesi’nin yanısıra, Münih ve Stuttgart metropolitan bölgeleri (ileri teknoloji, otomotiv), Frankfurt am Main (finans), Köln, Hamburg (liman, Airbus tesisleri, medya) ve Leipzig’tir.
Uluslararası karşılaştırmaya göre, Almanya’nın yaşam standartları çok yüksektir. Ücretli bir işçinin aylık ortalama brüt geliri 2500 Euro, maaşlı çalışanlarınsa 3400 Euro seviyesindedir. Almanya, fiyat istikrarıyla da tanınmıştır – 2004 yılı enflasyonu % 1,7 seviyesinde kalmıştır.
Alman ekonomisi günümüzde özellikle istihdam piyasası ve sosyal güvenlik sistemindeki yapısal sorunları çözmeye çalışmaktadır. İşsizlik oranı 2005 yılı sonunda Batı’da % 9,4 ve beş Doğu eyaletinde % 17 seviyesinde bulunuyordu. Bunun yanında Almanya’nın yeniden birleşmesi de yıllık 80 milyar Euro’yu bulan transfer harcamalarıyla ekonomiye çok büyük bir yük getirmektedir (bu konuda sayfa 103’teki bilgi penceresine bakınız). Bu yüzden de geçtiğimiz yıllarda büyüme rakamı yüzde bir civarında seyretmiştir.
0 yorum:
Yorum Gönder