İnsan yönetimi 2020

24 Aralık 2007 Pazartesi

Gelecekte iş dünyasının içinde yer alabileceği 3 farklı senaryo var: Ufak ama yerel şirketlerin ağırlıklı yer aldığı, uzmanlığın öne çıktığı "Turuncu"; sınırötesi çalışan dev şirketlerin neredeyse devletleştiği "Mavi" ve sosyal sorumluluğun şirketlerin yönetimlerinde baskın rol oynadığı "Yeşil" dünya...

Uluslararası vergi, denetim ve insan kaynakları danışmanlık şirketi PricewaterhouseCoopers’ın "Yarınki insan yönetimi- 2020’ye doğru çalışma hayatının geleceği" adlı raporunda, geleceğin iş dünyasının bu üçünün karmasından oluşacağı öngörülüyor. Ve tabii insan yönetiminin de radikal ölçüde değişeceği.
Geleceğin iş dünyasında, insan yönetimi açısından radikal değişiklikler yaşanacak. PricewaterhouseCoopers’ın "Yarınki insan yönetimi- 2020’ye doğru çalışma hayatının geleceği" adlı raporunda böyle deniyor. Rapora göre teknoloji, globalleşme, nüfus ve diğer faktörlerin etkisiyle, iş ve özel hayat arasındaki çizgi azalırken, şirketler çalışanlarının sosyal refahı için daha fazla sorumluluk üstlenecek. İnsanların üretkenlik ve performansını kontrol etmek ve görüntülemek için zorlu ölçüm teknikleri kullanılacak. Sosyal sermaye ve ilişkilerin işteki başarının öneminde artış olacak. Rapora göre, şirketlerin İK departmanları da yol ayrımında. Bu konuda olası üç yol var: 1) İş stratejisine doğru şekilde odaklanılmasıyla, İK fonksiyonu şirket içinde iş konularına daha fazla insanın katılımını sağlayan bir rol alacak. 2) İK fonksiyonu, şirket içinde kurumsal sosyal sorumluluk uygulamalarının yürütücüsü haline gelecek. 3) İK fonksiyonunun neredeyse tamamı outsource edilecek. İK, yeni bir şekle bürünerek şirketin dışında yer alacak. Şirket içindeki İK ise çoğunlukla işe alımlara odaklanacak.
MAVİ DÜNYA: UZUN KARİYER DÖNEMİ
Raporda, geleceğin iş modellerinin yer aldığı üç farklı dünya senaryosu anlatılıyor. Geleceğin dünyasının, bu üç dünyanın karmasından oluşacağı belirtiliyor. Mavi, yani dev firma kapitalizminin hüküm sürdüğü dünyada 2011’de Hindistan ekonomisi büyüyecek ve birçok sektörde global lider konumuna gelecek. 2012’de dünyanın en büyük arama motoru ve teknoloji şirketi birleşecek. 2013’te beyin göçü azalacak ve çalışanlar kendi ülkelerinde çalışmaya başlayacak ve çeşitli sektörlerde deneyim kazanacaklar. 2014’te sektörler arası şirket birleşmeleri tavan yapacak. 2020’de küresel ısınma Avrupa’nın iklimini değiştirecek. İşgücünde ise, uzun kariyer dönemi söz konusu. Başarılı çalışanlar için yedekleme yapılıyor. Yüksek performans tüm seviyelere odaklanıyor. Kurum kültürü davranışları gösterenler terfi ediliyor. Ödül ve performans büyük ölçüde performansla ilişkili. Eğitim ve gelişim okul hayatıyla başlıyor, iş odaklı beceriler ön planda. İnsan stratejisini, şirket içinde etkili ve güçlü bir yere sahip olan Chief People Officer (CPO) yönetiyor. En üst seviyedeki çalışanlar, kariyerleri üzerinde çok daha fazla kontrol sahibiler. Kıdemli yöneticilerin genellikle, onları temsil eden ve en iyi görev ve anlaşmaları bulmalarını sağlayan bireysel temsilcileri var.
YEŞİL DÜNYA: SOSYAL SORUMLU ÇALIŞANLAR
Yeşil dünya, tüketiciler ve çalışanların değişimi belirledikleri bir dünya. Yeşil dünyada 2010’da İngiltere Karbon Ticareti Değişimi’ni tanıtacak. 2012’de ABD, Kyoto II Anlaşması’nı imzalayacak ve küresel ısınmayı azaltmak için lider savunuculardan biri olacak. 2013’te Hindistan kurumsal sosyal sorumluluk gündeminde, Hint kültürünü ve mirasını muhafaza ederek lider konuma gelecek. 2018’de bir grup bilimadamı küresel ısınmanın yavaşladığını doğrulayacak. 2020’de elektrikle çalışan arabalar petrolle çalışanlardan sayıca fazla olacak. İşgücü planlamasında ise bütünsellik yaklaşımı benimseniyor. Yetenek odaklı yaklaşım var. İş-özel yaşam dengesi ve sosyal sorumluluk önemli. Ödül ve performans tüm kariyer yaşantısına odaklanarak yapılıyor. Şirketin insan stratejisini CEO yönetiyor çünkü çalışanlarının toplum içindeki davranışlarının şirketin başarısıyla doğrudan ilişkili olduğu inancı var.
TURUNCU DÜNYA: KISA KARİYER ÇOK SAYIDA İŞVEREN
Turuncu dünya ise bireyselleşmenin hakim olduğu, büyük olanın tercih edilmediği dünya olarak tanımlanıyor. Turuncu dünyada 2009’da Facebook’un üye sayısı 1 milyara ulaşacak. 2010’da beceri eksiklikleri Çin’de maaşları yükseltecek ve kollektifliğin gücünü bireyselciliğin gücüne çevirecek. 2012’de şirket birleşmelerinde ayrılıklar olacak. 2014’te Avrupalıların yüzde 71’i lokal marketlerden, manavlardan alışveriş yapmaya başlayacaklar. Süpermarketin popülaritesi azalacak. 2020’de tüm işlerini outsourcing eden Amerikalı şirket çevreye duyarlı 7 yıldızlı bir tedarikçisine rekor ücret ödeyecek. Bireyselleşme, kariyer alanında da kendisini gösterecek. Kısa dönemli kariyer, çok sayıda işveren dönemi hüküm sürecek. Yani bir kişi bir şirketin çalışanı olmaktansa, belirli yetenek veya uzmanlık alanlarına bağlı olarak birden fazla işi bir arada yapacak. Yetenek yönetimi minimum sayıda kişiyle, kilit pozisyonlara odaklanılacak. Proje bazlı sözleşmeler yaygınlaşacak. Ödemeler de proje bazlı yapılacak.
Yüzde 94’ü uluslararası düşünüyor
Çin, ABD ve İngiltere’den 3 bin yeni mezunun kariyer beklentileriyle ilgili yanıtları doğrultusunda oluşturulan raporda, ebeveynlerinizin çalıştığından daha fazla uluslararası sınırların ötesinde çalışacağınızı düşünüyor musunuz sorusuna yüzde 94 evet yanıtı verildi. Katılanların yüzde 52’si işyerinde anadili dışında bir dili kullanacağını, yüzde 86’sı kurumsal sorumluluk yaklaşımı kişisel değerlerine uyan işverenlerle çalışmayı düşündüğünü, yüzde 75’i düzenli saatlerle çalışacağını söyledi. Katılanların yüzde 78’i bir ile beş arasında, yüzde 5’i 10’dan fazla, yüzde 8’i tek bir işte çalışacağını düşünüyor. 2008’de araştırmanın Türkiye ayağı da yapılacak.
Herkes kendi kariyerini yönetecek
Özellikle mavi dünyada şirketler strateji, pazarlama gibi ana faaliyetlerini içeride tutacak, onun dışındakileri mümkün olduğunca dışarıdan hizmet alarak yapmaya çalışacaklar. Kendine yatırım yapmış potansiyel kişiyi çekip, bir süre çalıştırıp, gerekli olduğunda tekrar çalıştırma yöntemini benimseyecekler. Kurumlar böyle yaptığında bireylerin de ’benim ihtiyaçlarım neler, gelişim noktalarım neler, hangi sektörlerde ne tür bir kariyer planlaması yapayım’ diye düşünerek hareket etmeleri demek. Yani bugün İK direktörlüğünün yaptığı işleri kendisinin yapması. Kendi eğitim maliyetini kendisinin karşılaması, kendini pazarlaması, ücret beklentisini koyması gibi. İK sadece burada ne tür kaynağa ne kadar süreyle ihtiyacımız var ve bununla bağlantılı kişiyi nasıl bulabiliriz diye bakıyor.
Türkiye’de dönüşüm maviye doğru
Türkiye’de dönüşüm, ekonominin gidişi mavi dünyaya doğru. Büyüyen şirketler, satın almalar kanalıyla gücü artan kurumlar buna işaret ediyor. Ama bir de ’yeni nesil’ dediğimiz grup var. Bunlar dünyanın diğer yerlerinde de, Türkiye’de de aynı. Beklentileri, düşünceleri ve yaşam tarzları birbirine oldukça yakın. Daha bireysel düşünen ama daha kollektif yaşamadan ziyade bir arada olmayı düşünen kişiler bunlar. O yüzden daha serbest ama bence bir noktada sadakat arayan bir kitle. Ne kadar modern düşünseler de, düzenli hayatı tercih edebiliyorlar. O yüzden mavinin içinde hafif turuncu olacakmış gibi geliyor. İçinde biraz da yeşil olabilir ancak her ne kadar kuraklık ve su kesintisi gibi konular çevre konularını gündeme oturtsa da, çevre çok fazla odaklanılmayan bir konu Türkiye’de.


kaynak: Hürriyet İK Gaye GÜZELAY

0 yorum: