İşimiz yaşamımızın en önemli parçalarından biri. İşimizde mutlu değilsek özel yaşamımızda mutlu olmamız da güçleşiyor. Peki işimizi heyecan verici bir maceraya dönüştürmek için ne yapabiliriz? İşte basit ama etkili 5 öneri...
Bazı insanlar işine neredeyse bir tutkuyla bağlıyken geri kalanların profesyonel yaşamda mutluğu bulamamış olması üzücü bir gerçek. Ancak profesyonel tatmin sanıldığı kadar uzak değil. Biraz çabayla geçici gözüyle baktığınız bir işi bile muhteşem bir kariyere dönüştürebilirsiniz.
İşinizi sevmek için atmanız gereken ilk adım, işinizi zevkli hale getirmenin kendi elinizde olduğunu kabul etmek. Her şeyden önce, bunu kendinize borçlusunuz. Çünkü zamanınızın ve enerjinizin neredeyse tümünü adadığınız işiniz, size sıkıntı ve yorgunluk değil, zevk vermeli. Akşam eve döndüğünüzde bir şeyler üretmiş olmanın mutluluğunu taşıyor olmalısınız ki yorgunluğunuz işten arta kalan zamanınızın kalitesini düşürmesin. Bu yüzden dış koşullar ne olursa olsun işinizi zevkli hale getirmenin bir yolunu bulmanız gerekiyor. Size sunduğumuz önerileri okuduğunuzda, aslında bunun hiç de zor olmadığını göreceksiniz.
1- ÖNÜNÜZE BİR HEDEF KOYUN
Kariyer basamaklarını tırmanırken bir sonraki adımınızın ne olduğunu biliyor musunuz? Yoksa iki adım sonrasını düşünmeden mi ilerliyorsunuz? Önünüze ulaşılabilir bir hedef koymak, yaşamınıza bir anlam katacaktır, ki bu da bir insanın işinden zevk almasını sağlayan anahtar faktör niteliğini taşıyor. Bu hedef mesleğinizde ilerlemenize de yardımcı oluyor. Eğer hala kendinize bir hedef belirlemediyseniz, beş yıl sonra nerede olmak istediğinize ve o yere nasıl ulaşacağınıza karar verin. Amacınıza ulaşmanız eğitim almanızı, belki bir koç ya da mentor bulmanızı, iletişim becerilerinizi geliştirmenizi gerektirebilir. Bu yönde atacağınız adımlar sadece kendinize olan güveninizi artırmakla kalmayacak, aynı zamanda maaş artışı ve terfi gibi fırsatları daha kolay yakalamanızı sağlayacak. Günümüzde birçok şirket, çalışanlarına eğitim imkanları sunuyor. Bu imkanlardan en iyi şekilde faydalanmanın yollarını arayın. Eğer böyle bir imkanınız yoksa da şirket içinde size bir şeyler öğretebilecek kişilerle çalışmaya gönüllü olmayı deneyebilirsiniz. Deneyimli ve başarılı insanları gözlemlemek, işleri nasıl yürüttüklerine tanık olmak bile başlı başına bir eğitim olabiliyor.
2- İŞ ARKADAŞLARINIZLA ARKADAŞ OLUN
Araştırmalar, iş yaşamında mutlu olan insanların ortak yönünün, çalışma arkadaşlarıyla iyi geçinmeleri olduğunu ortaya koyuyor. Bu, bütün boş zamanlarınızı iş arkadaşlarınızla geçirmeniz gerektiği anlamına gelmiyor. Tam aksine, iyi geçinen iş arkadaşlarının ofis dışında görüşmeleri aslında nadir görülen bir durum. Ancak birlikte çalıştığınız, güvenilir ve kişiliğinden hoşlandığınız kişilerle iyi ilişkiler geliştirmek, işyerinde geçirdiğiniz zamanın kalitesini inanılmaz derecede artırıyor.
Arkadaş olduğunuz bu kişiler, her sabah kalkıp işe gitmenizi kolaylaştıran en önemli unsur haline gelebiliyor. Ofiste işler karışıklaşıp zorlaştığında en azından dertleşebileceğiniz birinin olması bile son derece rahatlatıcı olabiliyor. İş arkadaşlarınızla geliştireceğiniz iyi ilişkilerin takım çalışması adına ne kadar faydalı olacağını ise söylemeye bile gerek yok!
3- KENDİ İŞ TANIMINIZI KENDİNİZ OLUŞTURUN
İnsanların neredeyse yok denecek kadar az bir kısmı terzi elinden çıkmışçasına tam kendine göre, bütün yetenek ve ilgi alanlarına uygun bir iş bulabiliyor. İş dünyasına baktığımızda en mutlu çalışanların, işlerini kendine göre şekillendirmiş olanlar olduğunu görüyoruz. Bu yüzden işinizin sevdiğiniz yanlarını belirleyip bu yöndeki faaliyetlerinizi artırmanız, sevmediğiniz yanlarını ise yine doğru bir şekilde yerine getirmekle birlikte, biraz daha azaltmaya çalışmanız gerekiyor. Birçok yönetici, çalışanlarının potansiyellerini en yüksek seviyeye çıkarmasını istediğinden, bu türden çabaları destekliyor. Bu yönde atılacak ilk adım, bir proje üretmek olabiliyor. Şirket içinde yaptığınız iş veya konumunuz ne olursa olsun, etrafınıza baktığınızda mutlaka geliştirilmesi gereken bir şeyler olduğunu göreceksiniz. İşin İşin daha rahat yürümesi adına fikirler geliştirin ve bunları yöneticinizle paylaşın.
4- STRESLE MÜCADELE EDİN
İşinizdeki dış kaynaklı stresi yok etmenin ne yazık ki sihirli bir formülü bulunmuyor. Ancak stresin çoğunlukla iç kaynaklı olduğu da bilinen bir gerçek. Kural 1: Değiştiremeyeceğiniz şeyler için kaygı duymayın! Eğer yöneticinizin hazırlamak için bir hafta uğraştığınız raporu beğenmeyeceğinden korkuyorsanız, orada durup bir düşünün. Elinizden gelenin en iyisini yaptıysanız, artık bu konuyla ilgili düşünmeyi bırakıp enerjinizi başka bir yöne aktarmalısınız. Stresle mücadele etmenin başka bir yolu da sizi zorlayacak projelere hiç düşünmeden başlamak ve hemen içine dalmak olabiliyor. Eğer "yapacaklar" listenizde normalden daha zor ve çaba gerektiren bir iş duruyorsa ve siz onu sürekli erteliyorsanız, aslında yaptığınız şey stresten kaçmak değil, stresi artırmak oluyor. Ayrıca, biraz çelişkili gibi görünse de özellikle en yoğun olduğunuz zamanlarda daha fazla ara verin. Bu kısa aralıklar zaman kaybetmenize neden olmuyor, aslında tazelenmenizi sağlıyor.
5- RİSK ALIN
Profesyonel yaşamda ilerlemenizi sağlayacak şeyleri düşünün: Önemli bir sunum yapmak, yöneticinizden zam istemek veya zorlu bir projede liderliği üstlenmek... Bütün bunların ortak özellikleri, risk içeren hamleler olması. Kariyerinizde ilerlemenizi sağlayan şeyler genellikle sizi rahatlık sınırlarının oldukça ötesine taşıyor. Başarısızlıktan korkmak son derece normal olsa da olumsuz duyguların sizi geriye çekmesine izin vermemelisiniz. En büyük tatminin kişisel zorluklarla baş etmekten ve zor zaferler kazanmaktan geldiğini unutmayın.
Gökçe İmren Kamburoğlu / kariyer.net
İşimi Seviyorum!!
21 Şubat 2008 Perşembe
Gönderen pazarlamadaöncü zaman: 2/21/2008
Etiketler: İnsan Kaynakları
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder