Fransa’daki Ticari Faaliyetler, Karşılaşılan Sorunlar, Değerlendirmeler

17 Ocak 2008 Perşembe

Türk firmalarının Paris’te yapılan uluslararası fuarlara katılımı ürünlerinin Avrupa piyasalarına tanıtımı ve kuracakları ticari temaslar açısından önem taşıyor. Özellikle milli organizasyon ile katılınan SIAL, MIDEST, PRET-A-PORTER, TEXWORLD, PREMIERE VISION, INTERSELECTION, EQUIP AUTO firmalarımızın katılımı giderek artış gösteriyor.
Fransa’ya yönelik ihracatımızda daha önceki yıllarda yaşanan sorunların başında gelen ve Türkiye menşeli balıkçılık ürünlerinde hijyen kuralları ile yarı mamul ve mamullerde geçerli olan standartlara uyulmaması sonucu ortaya çıkan problemlerle karşılaşılmaması memnuniyet verici. Bu gelişme, ülkemiz su ürünleri firmalarının AB normlarına adaptasyonunun büyük ölçüde gerçekleştiğini gösteriyor.
Fransa tarafından ithalatta üzerinde çok titizlikle durulan diğer bir husus da, standartlara uyum konusundaki mevzuat. Türkiye menşeli mamul ve yarı mamul malların (örn. beyaz eşyalar ve bunların aksamı) gümrüklerden girişi sırasında Fransız standartları ile uyum sağlanamamasından kaynaklanan sorunlar zaman zaman Türk Dış Ticaret Müşavirliği’ne bildiriliyor. Bu nedenle ihracat yapacak Türk firmalarının, Fransız standartları ve özellikle AB’nin Yeni Yaklaşım Direktifi kapsamına giren ürünlerdeki uygulamalar itibariyle Fransa pazarındaki düzenlemeler hakkında ayrıntılı bilgi edinmelerinde fayda var. Öte yandan, özellikle beyaz eşya ihracatımızla ilgili olarak son yıllardaki artışın Fransızlar tarafından dikkate değer bulunduğu ve bazen gümrük uygulamaları ile zorluklar çıkarıldığı da Türk Dış Ticaret Müşavirliği’ne yansıtılan konular arasında bulunuyor.
Yine nakliye firmalarımıza ait olan TIR’ların kullandıkları akaryakıt ile ilgili olarak 2003 yılında Fransız makamlarınca kullanılan mazotun rengi yüzünden araçlarımıza ceza kesildiği öğrenilmiştir. Müşavirliğimize başvuran firma yetkilileri, TIR’larda kullanılan akaryakıtın renginin mavi olması sebebiyle Fransız yol polisleri tarafından kendilerine ceza kesildiğini ifade etmişler, bunun üzerine Fransız yetkilileri yapılan görüşmelerde Fransa’da mavi renklendirilmiş akaryakıtın sadece bazı tarım makineleri ile balıkçılıkta faaliyet gösteren teknelerde kullanıldığı ve teşvik kapsamında olduğu, bu sebeple diğerlerinden ayırt edilmek üzere mavi ile renklendirildiği, bu akaryakıtın diğer taşıma araçlarında kullanımının yasak olduğu ve Fransız mevzuatına göre bu akaryakıtı kullanan araçlara belirli bir para cezası kesildiği ifade edilmiştir. Ayrıca, sözkonusu cezanın ödenmemesi halinde TIR’ların müsadere altına alındığı ifade edilmektedir. Öte yandan, konunun ülkemiz mevzuatı açısından incelendiğinde, uluslararası kara taşımacılığı yapan nakliye araçlarına Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) ve Gümrük Müdürlükleri kontrolünde Çeşme ve Haydarpaşa gümrüklerinden teşvikli akaryakıt verildiği, sözkonusu akaryakıtın tamamen standartlara uygun ve Shell firması tarafından teknik rapora da haiz olduğu, sözkonusu yakıtın gemi yolu ile Fransa veyahut diğer Avrupa ülkelerine gidecek olan nakliye araçlarına verildiği ve Türkiye’de kullanımının engellenmesi amacıyla mavi renk ile renklendirildiği bildirilmiştir.
Bu çerçevede, Türkiye’den mavi renkli akaryakıt almış olan nakliye araçlarının Fransa’da seyri sırasında karayolları kolluk kuvvetleri tarafından akaryakıtlarının kontrol edilmesi halinde yukarıda bahsedilen sorunla karşılaşılmakta, firmaların ancak cezayı ödemeleri halinde araçlarını alabildikleri görülmektedir. Yine firmalardan edinilen bilgiye göre, kolluk kuvvetlerine ilgili teknik rapor ve diğer belgeler ibraz edilmesine rağmen cezayı ödemeden araçlarını alamamakta, ancak Türkiye’ye döndükten sonra UND’ye müracaat etmeleri halinde ödedikleri cezayı geri alabilmekle birlikte bu husus firmalarımızın yakınmalarına sebebiyet vermekte ve nakliyede zaman kaybına yol açmaktadır. Bu hususlar muvacehesinde, sorunun iki ülke düzenlemelerinin akaryakıt teşvikleri konusunda birbiriyle çakışmasından kaynaklandığı, çözümü için birbiriyle uyumlu düzenlemelere ihtiyaç olduğu, teşvikli akaryakıtın renklendirilmesi hususunun diğer ülkelerin bu konudaki düzenlemeleri de göz önüne alınarak yeniden yapılabileceği düşünülmekle birlikte bu hususun Ulaştırma Bakanlığı, UND ve Gümrük Müsteşarlığımız nezdinde gündeme getirilmesinin faydalı olacağı düşünülmektedir.
Tekstil ve konfeksiyon sektöründe gelişen Doğu Asya ülkelerinin fiyat açısından avantajlı olması ve üretimin bu ülkelere doğru yönlenmiş olması ve ayrıca Çin’in haksız fiyat rekabetine rağmen pazarda gittikçe daha çok yer alması, özellikle 2005 yılında kotaların kalkmasıyla ülkemiz açısından rekabetin daha zorlu olacağı düşünülmektedir.
Otomotiv yan sanayinin yoğunlaştığı bölgelerin (OSTİM, Organize Sanayi Bölgeleri gibi) ihracata açılmaları ve örneğin Fransa’daki Equip-Auto, MIDEST fuarlarına daha geniş ölçüde katılmaları, fuar öncesinde firma karşılaştırmaları için organizasyon yapmaları, ihtisas dergilerine reklam vermeleri faydalı görülmektedir.
Bunun yanı sıra mobilya, ev tekstili, bayan, erkek ve çocuk tekstili ve hazır giyimi gibi nihai ürünlerin ihracatının ve buna bağlı olarak Fransa’daki pazar payının daha da arttırılabileceği düşünülmektedir. Bu tür ürünlerde Fransa’da düzenlenen fuarlara katılım büyük önem taşıdığı gibi, bu sektörlerde temsilcilik, showroom veya satış mağazaları yoluyla çalışılması, doğrudan tüketiciye ulaşımı sağlayacağından fiyat ve kalite avantajını ön plana çıkartarak pazarda pay edinilmesini kolaylaştırabilecektir.
Fransa’nın ülkemiz ithalatında ilk beş ülke arasında yer almasında Türkiye’deki yatırımlarının önemli rolü olduğu düşünülmektedir. Fransa özellikle son yıllarda perakende satış zincirleri alanında Türk pazarına girmiştir. Bu itibarla hedef ülkede pazarlama konusunda yapılacak yatırımlar, orta veya uzun vadede ihracatçı firmaların o ülke pazarındaki paylarını arttırmak açısından faydalı görülmektedir.
kaynak: kobifinans

0 yorum: