KOBİ’lerin dış ticaret faaliyetlerinde içine düştükleri önemli yanılgılar var. unlar kimi zaman yanlış anlaşılmaktan, kimi zaman fazla agresif davranmaktan kaynaklanıyor. Aşağıda, KOBİ’lerin dış ticaret konusunda düştükleri 5 önemli hatayı görebilirsiniz:
Yanlış pazar, yanlış partner: KOBi’lerin en fazla yanıldığı noktalardan biri bu. Özellikle pazarlama alanında fazla agresif davranan işletmeler için geçerli olan bu yanılgı, şirketin, pazarlama faaliyetlerini gerçekleştirirken kendisi için çok da uygun olmayan ülkelere, yine kendisi için uygun olmayan işbirlikleri aracılığıyla girmeye çalışması. Bunun için şirketlerin yurtdışı pazarlara açılmadan önce detaylı bir araştırma yapması gerekiyor ki günümüzde artık farklı ülkelerin pazar yapısı konusunda bilgi edinmek çok da zor değil. Söz konusu ülkelerin Dış Ticaret Müsteşarlıkları ile irtibata geçmesi ve ön araştırma yapması bu hatanın önüne geçmeye yardımcı olacaktır.
Zamanlama hatası: Dış pazarlara açılırken gemiyi kaçırmak kadar pazara erken girmek de tehlikeli. Bu nedenle eğilimleri ve değişimleri beklemek, doğru zamanda pazara girmek gerekiyor. KOBİ’lerin dış ticaret alanında karşılaştıkları temel sorunlardan biri de arızi süreçlerde daha çok zaman harcaması ve asli süreç olarak gelecek için hazırlanmaması. Çoğu kez işletmeler dalgaya yakalanmak, bazen de dalgayı yakalamak seçenekleri ile karşı karşıya bırakılıyor. Yapılacak olan o anın zirveye çıkan dalgasına binmek yerine gelgitin gücün merkezine geri götürmesini beklemek.
Krizde kazanç beklentisi: Ekonominin hastalıklı dönemlerinden faydalanma arzusu çoğu zaman hayal kırıklığı ile sonuçlanabilir. Benzer şekilde her durumda ekonomik bazı problemler yaşayan dış pazarlardan yüksek gelir beklemek, bir başka deyişle sözkonusu pazarda hiçbir fark yaratmadan başarı beklemek de pek gerçekçi bir yaklaşım sayılmaz. Bu nedenle şirketlerin, dış ticarette hangi ülke olursa olsun, kendi dış ticaret stratejisini geliştirmesi, kendince bir fark yaratması gerekiyor.
Dış pazarı kaybetmek: KOBİ’lerin dış ticaretteki risklerinden bir tanesi de iç pazarı kaybetme durumu. Dönemsel olarak iç pazardaki daralmaya bağlı gerçekleştirilen dış ticaret atağında daha çok ortaya çıkan bu sorun, işletmeleri mevcut pazarlarından da edebiliyor.
Krizde kazanç beklentisi: Ekonominin hastalıklı dönemlerinden faydalanma arzusu çoğu zaman hayal kırıklığı ile sonuçlanabilir. Benzer şekilde her durumda ekonomik bazı problemler yaşayan dış pazarlardan yüksek gelir beklemek, bir başka deyişle sözkonusu pazarda hiçbir fark yaratmadan başarı beklemek de pek gerçekçi bir yaklaşım sayılmaz. Bu nedenle şirketlerin, dış ticarette hangi ülke olursa olsun, kendi dış ticaret stratejisini geliştirmesi, kendince bir fark yaratması gerekiyor.
Dış pazarı kaybetmek: KOBİ’lerin dış ticaretteki risklerinden bir tanesi de iç pazarı kaybetme durumu. Dönemsel olarak iç pazardaki daralmaya bağlı gerçekleştirilen dış ticaret atağında daha çok ortaya çıkan bu sorun, işletmeleri mevcut pazarlarından da edebiliyor.
Komşuyu hedef almak: KOBİ’ler özellikle ihracatta aynı sektör işletmelerinin birbirine zarar verecek tarzda faaliyetlerini gerçekleştirmeleri ve birbirini fakirleştirmeleri ülke için önemli bir sakınca yaratıyor. Diğer bir deyişle, komşuyu fakirleştirme çabaları ülke kaynaklarının daha ucuza kullanılmasına ve kazançların dış işletmelere geçmesine yol açıyor. Yapılacak olan, ülke çıkarları için KOBİ’lerin birbirine destek vermesi ve kendilerini yeniden yaratmaları için gerekli ortamı oluşturması. Son yıllarda gündeme gelen kümelenme çalışmaları da bu doğrultuda atılan adımlar arasında sayılıyor.
Kaynak: Ekonomist Dergisi
Kaynak: Ekonomist Dergisi
0 yorum:
Yorum Gönder