ATO'dan 'Kamçıya Doymayan Yiğitler' Raporu

16 Ocak 2008 Çarşamba

Hemen hemen herkesin bir şekilde bir yerlere borçlu olduğu Türkiye'de borçlu sayısı 40 milyonu buluyor.

TÜRKİYE'DE, BİREYSEL VE KURUMSAL OLARAK 32 MİLYONDAN FAZLA KREDİ BORÇLUSUNUN BANKALARA TOPLAM 216 MİLYAR YTL BORCU VAR. BUNLARIN 7,6 MİLYONUNU TÜKETİCİ KREDİSİ BORÇLULARI OLUŞTURUYOR.
27 MİLYONA YAKIN KREDİ KARTI SAHİBİNİN YAKLAŞIK 12 MİLYONU KREDİ KARTI BORCUNUN BİR KISMINI ÖDEYEMEDİĞİ YA DA TAKSİTLİ ALIŞVERİŞ YÜZÜNDEN BANKALARA YAKLAŞIK 27 MİLYAR YTL BORÇLU.
2,2 MİLYON ESNAF- SANATKAR VE ÇİFTÇİ BAĞ-KUR'A 30 MİLYAR YTL, 900 BİNE YAKIN İŞYERİ SSK'YA 11 MİLYAR YTL BORÇLU BULUNUYOR.
1,2 MİLYON ÖĞRENCİ ÖĞRENİM KREDİSİ NEDENİYLE DEVLETE, 2 MİLYON ABONE TELEFON BORCU NEDENİYLE TÜRK TELEKOM'A BORÇLU.
AYGÜN: "SAYIN BAŞBAKAN'IN DEDİĞİ GİBİ BORÇ YİĞİDİN KAMÇISIYSA, TÜRKİYE'DE 40 MİLYON YİĞİT KAMÇIYA DOYMUYOR"
Hemen hemen herkesin bir nedenle bir yerlere borçlu bulunduğu Türkiye'de, borçlu başka bir ifadeyle "kamçıya doymayan yiğit" sayısının 40 milyona yaklaştığı belirlendi.
Ankara Ticaret Odası'nın hazırladığı "Kamçıya Doymayan Yiğitler" raporu Türkiye'nin tüm kesimlerinde borçluluk düzeyinin giderek arttığını ortaya çıkardı. Devletin, toplam 336 milyar YTL borçla en borçlu konumunda bulunduğu Türkiye'de ailelerin yarıya yakını, küçük-büyük şirketlerin neredeyse tamamının bankalara kredi borcu bulunuyor.

İÇ VE DIŞ BORÇ

Borçlanmayı öven "Borç yiğidin kamçısıdır" şeklindeki atasözüne karşılık, "Borç en kötü yoksulluktur", "Borçla yaşayanın cenazesi borçla kalkar", "Borçlu ekini yeşilken biçer" gibi borçlanmayı kötüleyen yüzlerce atasözü bulunan Türkiye'de Hazine'nin 216,9 milyar doları bulan iç borcu bulunuyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "leblebi çekirdek parası" olarak nitelendirdiği kamu ve özel sektörün dış borcu ise 237,3 milyar dolar düzeyinde seyrediyor. Dış borcun 147,6 milyar doları Türk özel sektörünün diğer yabancı ülkelere olan borçlarından kaynaklanıyor.

32 MİLYON KREDİ BORÇLUSU

Merkez Bankası ve BDDK'nın verilerinden yapılan belirlemelere göre, Türkiye'deki bankaların bireysel ve kurumsal olarak Eylül 2007 sonu itibariyle toplam 32 milyon 326 bin borçlusu bulunuyor. Bankaların bu müşterilerden toplam alacağı ise 261,4 milyar YTL

Bankalara kredi borcu bulunanların 7 milyon 612 binini tüketici kredisi kullananlar oluşturuyor. Türkiye'de toplam 17 milyon aile bulunduğu dikkate alındığında, ailelerin yaklaşık yüzde 45'inin bankalara borçlu olduğu tahmin ediliyor. Bu kapsamda, 572 bin ailenin bankalara toplam 32,4 milyar YTL konut kredisi, 810 bin ailenin 8,7 milyar YTL'lik otomobil kredisi, 6 milyon 667 bin kişinin de ihtiyaç kredisi kullanımı nedeniyle borçlu durumda olduğu belirlendi.

Bankaların 32 milyon kredi müşterisinin 2 milyon 199 binini küçük ve orta ölçekli işletmeler meydana getiriyor. Bu kapsamdaki 1 milyon 643 bin mikro işletmenin toplam 29,9 milyar YTL, 466 bin 277 küçük işletmenin 26,1 milyar YTL ve 89 bin 501 orta büyüklükteki işletmenin de 22,6 milyar YTL kredi borcu gözüküyor.

DÜNYADA ÖDEME BİZDE BORÇLANMA ARACI

"Borç yiyen kesesinden yer" atasözünün sıkça söylendiği Türkiye'deki borçlanma araçlarının en önemlisini ise kredi kartları oluşturuyor. Türkiye'de toplam 26 milyon 949 kişinin cebinde 56 milyon 284 bin adet kredi kartı bulunuyor. Diğer ülkelerde ödeme aracı olarak kullanılan kredi kartı Türkiye'de tam bir borçlanma aracına dönüşmüş durumda. Türkiye'deki kredi kartı müşterilerinin yaklaşık 12 milyonunun kredi kartı borcunu son ödeme tarihinde tümüyle ödemeyip borç bıraktıkları belirtiliyor. Vatandaşların, kredi kartı harcamaları nedeniyle yüklendiği borç miktarı ise 26,9 milyar YTL. Bunun 10,9 milyar YTL'sini taksitli alışverişlerden kaynaklanan borçlar meydana getiriyor.

HAYATA BORÇLU BAŞLAYANLAR

Yurt-Kur'un verilerine göre, 2007-2008 öğrenim yılında toplam 567 bin 591 öğrenci, yüksek öğrenim kredisi kullanıyor. Bu öğrencilerin her biri öğrenim süreleri boyunca devlete 8 -10 bin YTL arasında borçlandıkları için hayata daha öğrencilikte borçlu başladılar.

Önceki yıllarda üniversiteyi bitiren ancak iş bulamayıp gelir elde edemedikleri için borcunu zamanında ödeyemeyen 610 bin 715 kişi de, toplam 260 milyon YTL borçlarından dolayı vergi dairelerinin icrasıyla karşı karşıya.

Mezun olduğu halde, borcunu ödeyecek kazanç sağlayamayan 25 bin 206 öğrenci ise Kredi ve Yurtlar Kurumu'na başvurarak borcunun ödeme süresini bir yıl erteletti.

Yüksek öğrenim kredisi nedeniyle toplam 1 milyon 204 bin genç devlete borçlu bulunuyor.

ESNAF'IN YÜZDE 60'I, ÇİFTÇİNİN YÜZDE 65'İ BORÇLU


Türkiye'deki borç dağlarının önemli bir bölümünü de esnaf ve sanatkârlarla çiftçilerin Bağ-Kur'a, işyerlerinin de SSK'ya olan sigorta pirim borçları oluşturuyor.

Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre, 1 milyon 417 bin bağımsız çalışan ve esnaf-sanatkârın Bağ-Kur'a toplam 23,4 milyar YTL borcu bulunuyor. Bağ-Kur üyesi toplam 734 bin 348 çiftçinin de 6,7 milyar YTL tutarında prim borcuyla karşı karşıya bulunduğu belirlendi. Buna göre, esnaf ve sanatkârın yaklaşık yüzde 60'ı, çiftçilerin de yüzde 65'i Bağ-Kur'a borçlu durumda.

Bağ-Kur borçlusu esnaf, sanatkar ve çiftçi, borçlu olmanın kamçısını en çok borçları nedeniyle sağlık hizmetlerinden yararlanamayarak yiyorlar.

İŞVEREN DE BORÇLU

Özel sektör işverenleri ve bazı kamu kurum ve kuruluşları da çalışanlarının ücretlerinden kestikleri sigorta primleri ile işveren katkılarını zamanında SSK'ya ödemedikleri için borç dağları biriktiriyorlar. Halen 891 bin 390 özel sektör işvereni SSK'ya faizleriyle birlikte 8,2 milyar YTL borçlu gözüküyor.

Kamu kurumları da "borç yiyen yiğitler" listesinde yerini alıyor. 66 kamu iktisadi teşebbüsünün (KİT) 22 milyon YTL, 2 bin 624 belediyenin 2,6 milyar YTL, diğer kamu kuruluşlarının da 72 milyon YTL borcu gözüküyor.

Böylece özel ve kamu sektöründen toplam 898 bin 795 işveren SSK'ya toplam 10,9 milyar YTL borçlu durumda bulunuyor.

"EN BORÇLU YİĞİT" HAZİNE, AYNI ZAMANDA ALACAKLI


İç ve dış borçları nedeniyle Türkiye'nin "en borçlu yiğidi" konumunda bulunan Hazine, öte yandan alacaklı pozisyonda. Hazine'nin çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarından 105,5 milyar YTL'lik alacağı bulunuyor.

Hazineye borçlu olanların arasında 84,4 milyar YTL ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu bulunuyor. "Ödenmeyecek bir borç" gözüyle bakılan söz konusu rakam, batık bankaların Türk halkına kalan faturasını da oluşturuyor. Hazine'nin merkezi yönetime bağlı dokuz kuruluştan 351 milyon YTL'lik, yerel yönetimlerden 13 milyar YTL'lik, 12 KİT'ten 5,7 milyar YTL, özel kuruluşlardan 979, finansal kuruluşlardan 932 milyar YTL alacağı bulunuyor.

Hazine'ye en borçlu kuruluşlar içerisinde TMSF'den sonra ikinci Ankara Büyükşehir Belediyesi alıyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin ASKİ ve EGO'yla birlikte Hazine'ye toplam 4,3 milyar YTL borcu bulunuyor. İzmit Büyükşehir Belediyesi de 3,8 milyar YTL ile Ankara'yı izliyor.

ELEKTRİK VE TELEFON BORÇLULARI


Bu arada Türkiye'deki aileler ve işletmelerin de elektrik, su, telefon gibi nedenlerle de bu hizmetleri sağlayan kuruluşlara önemli ölçüde borcu bulunduğu biliniyor. TEDAŞ'ın verilerine göre, mesken abonelerinin TEDAŞ'a toplam 1,2 milyar YTL, Belediyelerin 2,8 milyar YTL, tarımsal sulama abonelerinin 1,4 milyar YTL, resmi kuruluşların 1,3 milyar YTL, ticarethanelerin 817 milyon YTL elektrik borcu gözüküyor. TEDAŞ'a elektrik borcu bulunanların arasında 49 milyon YTL ile hayır kurumları da bulunuyor.

"Tatlıya bağlayalım" kampanyasıyla alacaklarının bir bölümünü tahsil etmeye çalışan Türk Telekom'un bu kampanya sırasında 2 milyon aboneden 2 milyar YTL alacağı bulunduğu açıklanmıştı. Türkiye'nin en büyük GSM operatörü olan Turkcell'in İMKB'ye gönderdiği bilanço dipnotlarında abonelerinden 512 milyon YTL alacağı olduğu belirtiliyor.

ATO BAŞKANI AYGÜN
ATO Başkanı Sinan Aygün, "Sayın Başbakan Türkiye'nin borçlarından sözederken ‘borç yiğidin kamçısıdır' dedi. Eğer Sayın Başbakan'ın dediği gibi borç yiğidin kamçısıyla Türkiye'de 40 milyon yiğit kamçıya doymuyor" diye konuştu.

Başbakan'ın söylediği atasözünde, borcun, ödeyinceye kadar kamçılanma hissi uyandıran bir duygu olduğundan ve bu durumdan rahatsız olup da borcunu kapatmaya çalışan kişiden bahsedildiğine dikkat çeken Aygün, "Üzerinde yaşadığımız vatan, sözlü kültürle geçmişten geleceğe pek çok tecrübe bırakmış. Borçlanma üzerine de pek çok atasözümüz var. Sayın Başbakan'ın söylediği atasözü borçlanmayı özendirir gibi gözükse de, atasözleri arasında hemen hepsi borçluluğu yeren atasözleridir" dedi.
Aygün, borçluluğu yeren atasözlerine de şu örnekleri verdi:
‘Aç kalmak borçlu olmaktan iyidir', ‘Bayram günü borç ödeyecek olana Ramazan uzun sürmez', ‘Borç uzayınca kalır, dert uzayınca alır', ‘Borçlunun dili kısa gerek', ‘Borçla yaşayanın cenazesi borçla kalkar' ‘El kazanı ile aş kaynamaz', ‘Bugün borç alan yarın emir alır (4. Murad)'
BORÇLANMAK GELECEĞE İPOTEK KOYMAKTIR
Borçlanmanın hem kişiler için hem de devletler için sevinilecek bir durum olmadığını kaydeden Aygün, "İster şahıs olun isterse devlet, borçla yaşayan herkes geleceğine ipotek koymuş demektir. Borçlu kim olursa olsun borcunu ödemek zorundadır. Zaten ödemezse o ünlü atasözündeki kamçıyı da yemiş olacaktır. Borcunuzu ödeyinceye kadar gelirinizin asıl sahibi de siz olmazsınız. Kamçı kimin elindeyse sizin geliriniz de onun cebindedir" dedi.
BORÇLANMAYA KARŞI ATASÖZLERİ
Türkiye'de borçla ilgili atasözleri arasında en bilineni "Borç yiğidin kamçısıdır" olmakla birlikte borçlanmayı, kötüleyen yüzlerce atasözü bulunuyor. Borçlanmayı tasvip etmeyen atasözlerimizden bazıları şöyle:

­ Aç kalmak borçlu olmaktan iyidir. ­
Aç olma gözün kararır, borçlu olma benzin sararır.
­ Ağa borç eder, uşak harcar. ­
Alacağın olsun, vereceğin olmasın. ­
Alacaklı camıştan kuvvetlidir. ­
Alıcı aslan, verici fare ­
Baldırımın etini yerim de kasaba minnet etmem. ­
Bayram günü borç ödeyecek olana ramazan uzun sürmez.
­ Borca beylik bir aylık ­
Borca şarap içen iki kere sarhoş olur. ­
Borcun azı çoğu olmaz, hepsinin kaygısı birdir. ­
Borcun ilacın bilirim, verip kurtulmaktır. ­
Borcun hayırlısı ödenendir.
­ Borcun iyisi vermek, derdin iyisi ölmek. ­
Borcun yoksa kefil ol, işin yoksa şahit ol. ­
Borcun mu var, kaygın var. ­
Borç alan dert alır. ­
Borç alınırken dost, ödenirken düşmandır.
­ Borç bine çıkanda borçlu keklik eti yer. ­
Borç bini aştıktan sonra baklava ye. ­
Borç en kötü yoksulluktur. ­
Borç uzayınca kalır, dert uzayınca alır. ­
Borç vermekle, düşman vurmakla ­ Borç ödemekle yol yürümekle tükenir.
­ Borç yiyen kesesinden yer. ­
Borçla yaşayan borçla ölür. ­
Borçla yaşayanın cenazesi borçla kalkar.
­ Borçlu borçlunun sağlığını ister. ­
Borçlu, ekini yeşilken biçer. ­
Borçlu musun, suçlu musun? ­
Borçlu olup düşünmektense uyuz olup kaşınmak yeğdir. ­
Borçlu suçlu durur. ­
Borçlunun dili kısa gerek. ­
Borçlunun duacısı alacaklısıdır.
­ Borçlunun dili kısa, sözü kesik, gözü sönük olur.
­ Borçlunun malı olmaz. ­
Borçlunun yalımı alçak olur. ­
Borçsuz çoban, yoksul beyden yeğdir. ­
Borçtan korkan kapısını büyük açmaz. ­
Borçtan kurtulan dardan kurtulur. ­
Taşıma suyla değirmen dönmez. ­
El atına binen tez iner. ­
El atına binen köy ortasında iner. ­
El kazanı ile aş kaynamaz.
­ El kesesinden cömertlik olmaz. ­
Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz. ­
Ne zengine borçlu ol, ne züğürtten alacaklı. ­
Yemeksiz yatmak, borçlu kalkmaktan yeğdir. ­
Bugün borç alan, yarın emir alır. (4. Murat)
Kaynak : Ankara Ticaret Odası

0 yorum: